Gökyüzüyle yeryüzünün esrarengiz buluşmasını seyrediyorum. Bozkır renkli nefesin yüzümdeki tınısını hissedebiliyorum. İçimde sadece kavuşmanın mutluluğu ve etrafım çok kalabalık. Herkes sadece güzel bir yapı diye önünde resim çekilirken, bense sorguluyorum nasıl ve neden diye.
İçine girip "ölümsüzleşmek" istiyorum.
Herkes “ölürsün” diyor saçmalama, ben “ölüm, ölümsüzlüktür” diyorum.
Kaybolmak istiyorum bilmediğim şehrin derin sokaklarında, tanımadığım milyonlarca insan arasında gözlerle konuşmak istiyorum, ellerine dokunmak tanışmamışlığın, o doğanın o ellere bıraktığı izi seyre dalmak istiyorum.
Sonra hissetmek dakikalarca, belki taş yığını herkes için ama bana huzur veriyor, belki trilyonlarca insan dokundu onlara ama sanki ilk ben dokunmuşum gibi...
Ah bir de yağmur yağsa çok zor olsa da.
İçeri girmemle kesilir yağmurum elimde sadece kırıntıları kalır.
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya.
Nasiplendik elhamdülillah.
Aşkınız daim olsun.
Yüreğinize sağlık.
Allaha emanet olun.
Selam ve dualarımla.
Hoşça bakınız zatınıza.
Duygu yüklü
Beğeniyle okudum
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta