ÖDÜLLÜ BİR ŞİİRİM
Şiirin ilk antoloji okuyucuları ile buluşma tarihi: 26.01.2004
Uluslararası ALTIN KALEM Şiir Yarışmasında yaklaşık 1300 şiir arasından öncelikle ilk elemede okuyucularca en iyi ilk 10 şiir içerisinde görülüp ve radyolardan da yayınlanıp da sonrasında çok değerli jüri heyetince 5. lik ödülüyle taktirlendirilmiştir.
Konusu itibariyle ki Uluslararası anlamda oldukça şaşırtıcı ve beklenmedik bir sonuçtur benim açımdan bu netice. Yinede bu dereceyi layık görenlere çok çok teşekkür ederim.
Yazan ve Seslendiren: Kibar TAVASAV
Yazım Tarihi ve Yeri: 22.08.1993 /Şırnak İlimizin karşısında bulunan Kuzey Irak Haftanin Bölgesi
(Kuzey Irak topraklarında pkk haftanin kampını darmadağın edip de içine girdiğimiz gün ve yerde oluşmaya başlamış ve benim için çok önemli bir şiirim)
Şırnak Uludere Gülyazı Jandarma Sınır taburunda Kuzey Irağın karşısında 1991- 1994 yılları arası, 1 yılı şahsi dilekçe vererek gönüllü ve kendi isteğimle olmak üzere toplam 3 yıl çeşitli görevlerle bu vatan için büyük bir gururla hizmette bulundum. Bu şiir o tarihlerin ve yaşamın bir ürünüdür.
Ve özellikle terör örgütü ve teröristlerle pazarlığa tutuşmak isteyenlere önemle duyurulur.
Unutmayın yöre halkı başkadır.
Mehmetçiğe, evladımıza dağa çıkıp kurşun sıkan veya sıkılmasını sağlayan itler başkadır.
Demokrasi deyip bunları asla birbirine karıştırmayın ve asla.
Tekrar paylaşıyorum efendim.
Başkent'ten kalkan şark ekspresi
Hasret...
Salmışım yine kendimi kendime
Sabahın kuşluk vakti
Sıfır yedi düdüğüyle
Başkentten kalkan şark ekspresi
Çift katarlı
Yirmi dört vagon, otuz iki kompartıman
Topla yolcularını, getir bana
Sevdiklerimi getir,
Sevenlerimi
Ben çok ıraktayım
Dolan yurdumu bir baştan
Badem gözlü anamı getir bana, böreğini
Çakmak bakışlı, mavi gözlü babamı
Arkadaşlarımı getir,
Dostlarımı
Hamsi getir bana, simit getir, çay getir
Fındık getir, kavun getir,...
Bir vagonda yüklü, yüklü özlem getir bana
Gözlerimin yeşil narından süzülen kırmızı yaş
Poyraz esen Anadolu rüzgarı
Oy deli kasırga
Ceddim, vatanım, memleketim
Ben dağların sınır kartalı
Ben özlem yüklü şair
Ben yalnızlıklar kralı
Artık özledim, çok özledim boğazı
İstanbul’u getir bana
Kenarında denizinin balık yediğim restaurantları
Kucaklayayım Afyonu, Manisa’yı, Bursa’yı
Ey Anadolu'yu karış, karış turlayan rüzgar
Ey deli ozanın esen kaynağı
Ey yalnızların yoldaşı
Ey serhat! ...
Bırak eseyim sabah serinliğinde ılgıt, ılgıt
Coşayım Nazım gibi dizelerde zılgıt, zılgıt
İlhamın perisi
Gönül dağım
Yosmam
Kucak, kucak deli gönlüme tüküren hasret
Dumanında çıplak ayak koşuşturduğum efkarlı sigaram
Gönül yaram
Yık ta geç içimi
Ağla da geç gözlerim
Yıkılsın eller
Tutuşsun diller
Çöksün dünya
Oyyy yangınım, dizeler
Parçala param parça hasret
Yatır yerlere
Sal dağlara
Dağ, dağ içimde özlem
Dağ, dağ yangınlar
Dağ, dağ gel üstüme efkar
Yok olsun yalnızlığım
Ahhh dağ, dağ
Oy Başkentten kalkan şark ekspresi
Yükle Munzur u, Gediz i, Meriç i, Trakya yı
Getir Eskişehir i, Sakarya yı, Ankara yı
Ekin toplayan
Harman saran
Alnından ter damlayan köylümü getir
Emekçi işçimi
Mazlum memurumu
Cefakar serbest çalışanımı
Çukurova dan yükl,ü yüklü pamukları
Bağlarda üzüm hasadı bozanları
Tütün kıranları,
Tekirdağ rakısını
Doldur bir vagona
Antep in fıstığını
Çorumun leblebisini
Aydının efesini
Isparta’nın mis kokulu güllerini doldur
Burdurun göllerini
Egenin denizini
Ankara’nın zeybeğini
Özledim ben İzmir’in köftesini
Ormanları
Gürül, gürül akan ırmakları
Uçsuz bucaksız ovaları
Antalya’nın kumsalını, plajları
Uludağ’a yağan karı
Koyun getir
Kuzu getir
Süt getir
Getir bana Anadolu’nun her karış toprağını
Çekeyim içime duman, duman
Daha da doymadım
Zonguldağın kömürünü getir bir vagonda yer altından
Bu sabah kestiğim, beş beyaz sakalımı koydum bir kutuya
Artacak şark ekspresi gelinceye kadar
Çıktığım her sabaha
Her beyaz sakalımın bir telinde
Yurdumun bir taşı
Dostlarımın yürekli gözleri
Alnımın teri
Yiğit gönlümün izi var
Oyyy sevdaya tutsak
Haddini bilmez Kibar
Serhat’ın torunu
Yalnızlıklar ülkesinin yaramaz çocuğu
Şiire can veren abdal
Beş kuruşsuz gönlü zengin, şiir yüklü adam
Mutluluğun gölge prensi
Tutma sal kendini
Koşsun efkar ardın sıra
Ey!
Başkentten kalkan şark ekspresi
Dostlarımı getir bana bir kompartımanda
Kilim, kilim dokuyayım gönlüme,
Sevda yüklü dost gözleri getir
Getir bütün Anadolu’yu
İsmini yazamadığım getir bütün dostlarımı
Mor çiçekli dağların
Doruğunda süzülen bir sınır kartalıyım ben
Soğuk akşamlarda
Yağmurun ortasında
Çiğ düşmüş sabahlarda
Diz çöküp aman diler geceler, karanlıklar ayaklarıma
Düşerim cemre gibi
Havaya
Suya
Toprağa
Düşerim hainlerin korkulu bakışlarına
Es rüzgar esebildiğin kadar
Dostlarım geliyor
Sevda yürekli insanlar geliyor
Sevgilim geliyor
Canlarım geliyor
Şark ekspresi
Sabah sıfır yedi düdüğüyle Başkent'ten kalkıyor
Doldur bir kompartımana
Mehmet Akif’i, Halide Edibi, Mevlana’yı, Yunusu
Doldur Karacaoğlan’ı, Abdalı, Dadaloğlu’nu, Veysel’i
Olsun yanındaki kompartımanda
Kılıçaslan, Fatih, Yavuz Selim, Kanuni Süleyman
Kükreyin ey dağlar
Çökün üstüme
Gelin üstüme
Kaç yazar be
Diğer kompartımanda benim,
Elinden silahı hiç düşmemiş
Vatan toprağını savunurken
Al kanını
Canını
Ay yıldızlı bayrağım uğruna feda etmiş
Kahraman şehit Mehmetlerim ve yanında çocukları var
Ey militan nereye kaçarsan kaç
Bu dağlar sana dar
Peşindeyim senin Cehenneme kadar
Geliyor diğer kompartımanda
İsmet paşa, Kazım paşa, Fevzi paşa
Mehmedim’e kurşun sıkan
Hain aponun eli kanlı, satılmış dürzüleri
Şarkıcı, yazar, şair adı altında şakşakçı
Sözde özgürlük savaşçısı olduğunu iddia eden
Her fırsatında Şehit kanı içip, az gelen
Artması için daha da ırkçılık pompalayıp
Kin kusan
Duygu sömürüleriyle paralara boğulup
Sefahat süren satılmış yürekler
Onlarında yanında din sömürücüleri
Korkun
Son kompartımanda
Sana özgürlük sunan
Seni böyle insan yerine koyup
Bak özgürce vatan hainliği olsa da konuşturan
Alçaklara
Hainlere
Yedi düvele meydan okuyan
Gümbür, gümbür mehter marşıyla
Mustafa Kemal geliyor be
Karlı dağların ardından
Bembeyaz bir kıratın üstünde
Mustafa Kemal geliyor
Yıkılın
Başkentten kalkan şark ekspresiyle
Anadolu geliyor
Mustafa Kemal ve ordusunun ardından
Sevgi seli olup
Rüzgar, rüzgar BÜYÜK TÜRK ULUSU geliyor
Hainlerin, satılmışların, kahpelerin
Özgürken şımarıp da sözde özgürlük arayanların
Din sömürücülerinin, şarlatan soytarıların
Tokat, tokat yüzlerine inmeye geliyorlar
Mustafa Kemal geliyor yıldızlardan basamak, basamak inerek
Korkusuzluk aşılayan
Sevgi yoğurulmuş mangal gibi
Koskoca yüreği geliyor bana
Yalnızsam bile,
O kadar da yalnız değilim burada
Hepsi yanımda
Sizi bu güçle ben buldozer gibi ezerim
Hiç durmayın karşımda
Yıkılın
Yıkılsın hain eller
Ağlama eylül
Bembeyaz gelinlikler içinde
Bir gelin kadar güzel vatanımın
Bir teline bir şey gelmesindense
Ben öleyim,
Öleyim bu gece
Dağlar kadar umutlarım var
Sevdam var
İçimden şiddetle haykıran
Göğsüme çelikten bir bıçakla kazıdığım
Vatan sevgim var
Dost sevgim
Gönül sevgim
Dağ, dağ gönlüm
Dağ, dağ içim yüreğim
Dağ, dağ sevgim
Oy yıkılsın eller
Hani nerede adına militan denen soytarı hainler
Nerede alçaklar nerede
Kaçmayın
Ben geliyorum
Türk ordusu geliyor
Oy
Oy
Oy
İşte geliyor sabahın kuşluk vakti
Sıfır yedi düdüğüyle
Başkentten kalkan
Anıtkabirden kalkan
İçinde Mustafa Kemali taşıyan şark ekspresi
Kayıt Tarihi : 1.8.2009 18:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Seslendiren: Kibar TAVASAV
Korkusuzluk aşılayan
Sevgi yoğurulmuş mangal gibi
Koskoca yüreği geliyor bana
Yalnızsam bile,
O kadar da yalnız değilim burada
Hepsi yanımda
Sizi bu güçle ben buldozer gibi ezerim
Hiç durmayın karşımda
Yıkılın
Yıkılsın hain eller
Ağlama eylül
Bembeyaz gelinlikler içinde
Bir gelin kadar güzel vatanımın
Bir teline bir şey gelmesindense
Ben öleyim,
Öleyim bu gece
Dağlar kadar umutlarım var
Sevdam var
İçimden şiddetle haykıran
Göğsüme çelikten bir bıçakla kazıdığım
Vatan sevgim var
Dost sevgim
Gönül sevgim
Dağ, dağ gönlüm
Dağ, dağ içim yüreğim
Dağ, dağ sevgim
Oy yıkılsın eller
Hani nerede adına militan denen soytarı hainler
Nerede alçaklar nerede
Kaçmayın
Ben geliyorum
Türk ordusu geliyor
Oy
Oy
Oy
İşte geliyor sabahın kuşluk vakti
Sıfır yedi düdüğüyle
Başkentten kalkan
Anıtkabirden kalkan
İçinde Mustafa Kemali taşıyan şark ekspresi
Efendim etkilenmemek mümkün değil....Kelimeler kifayetsiz hissettiklerimi anlatabilmek için...Ya da öncelik yarışında hizipleştikleri için kelimeler hiç çıkmasalar daha iyi...İşte bu yüzdendir düğümlendiğim...Kutlarım.Saygılar
TÜM YORUMLAR (28)