saat ikiyi on geçiyordu,
gri gökten güneşin ürkek ışıkları sızıyor,
sokak insanlarının yüzünü sızlatıyordu.
sıradan, öyle koşan hayatların
beyhûde çabaları gün..
bedenime kodlanmış ezberlerin
yüklerini azaltmaya çalışmak için
onlardan biriyim aralarında.
hiç bittiği yazılmamış ki kaynaklarda..
aldığımiz nefes,
son ödeme tarihi gelmesin,
kısa vadede borçlu çıkmayıp yetişelim diye
yaratılmış yaşam formumuz..
kalabalıklar içindeyim,
sessizliğimin arşa erdiği vakit,
telefonun acı fren sesi, bozuyor a'nı..
boğuk mırıldanmalar arası
soğuk sesin ayazı çöküyor
hatların uzanan tellerine.
dolduramadığı boşlukların eksikliği,
iki kelam arası fünyesi çekilip;
vedanın vefakâr anlamlarını çürüterek,
zincirlikuyunun orta yerine bırakılıyor.
parça tesirli mi bilmediğim sözlerin
viyadüğü orta yerinden
bin parçaya bölüyor..
insanlar ölmüyor hala koşuyorlar,
biliyor, bekliyordum belki,
fakat enkaz ortasında
niye yatıyorum, kan! revan!
ɓilmiyorum...
bildiğim günden,
bildiğim asırdan gittim.,
gökyüzü üzerime düşmüştü.
almamıştım ki hasar raporu,
kimse görmemişti olay mahallini,
tutanaklara geçmemişti..
sonrasıda ezberim de yoktu
öncesi gibi,
an gibi..
uzun bir soluk yutması
uzun sus tutması,
unuttum...öz/__
....
mart/on dokuz
Kayıt Tarihi : 19.3.2024 22:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Özlem Çay](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/03/19/baska-bir-anatomik-yaklasim.jpg)
çok teşekkür ediyorum....
TÜM YORUMLAR (1)