Ali'nin anasını yirmidört yerinden
bıçaklamıştı, Ali doğduğunda babası
tam yedi kardeştiler...
şimdi babası kodeste, kardeşlerini de
yel üfürdü, her birini bir bilinmezliğe...
Ali'yi vermişler bir yetimhaneye
boy atmaya çalışmış bir fidan gibi...
içindeki filizleri açtırmadan soldurmuşlar,
izin verilmemiş hayallerine...
bir gün;
Ali kaçmış yetimhaneden kanlı pantolonuyla!
yüreğinde binbir bıçak yarası...
köprüler altından ne sular akmış,
ne ayazlar yemiş yalnızlığında...
yitik umutlarını yorgan,
sevdalarını yastık yapmış başına...
hayalleri vardı Ali'nin de;
sıcacık bir yuva ve gidebilmekti okula
okuyup adam olabilmekti,
bir de göğsüne, sevgiye sarılabileceği ana!
....
Ali'yle çok güzel şeyler yaptık sonra...
Ali okudu,
tedavi oldu...
umutlarını yeşertti yeniden,
içindeki filizi büyüttü,
adam oldu....
ama;
birgün öğrendim ki, bir akşam vakti
yüreği yaşamla dopdolu
akşam vakti giderken evine
acımasızca...
bir tinerci tarafından bıçaklanmıştı,
tam kalbinin orta yerinden!
'abla, demişti bana;
bizi aşağılamak mağrifet değil,
toplum önyargılı olmasın bize,
izin vermesinler kötülüklere,
siz bunları engelleyin, başka Ali'ler doğmasın yeter! '
Kayıt Tarihi : 17.7.2010 14:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şiire başlık olan dileğe içtenlikle katılıyorum. yaşanılan hazin sonun hiç birimizin adına yaşanmamasını diliyorum. saygılar +10 tam puan
Umarım tüm sokakta yaşayan çocukların elinden tutulur da hayatları kurtarılır...Kutluyorum emeğini...Sevgilerimle.
Bu yaranın tedavisi için el uzatmak, çare bulmak yerine giderek görmezden geliniyor ve hatta kanıksanıyor olması da işin bir başka acı yanı...
Öyle kürsülerden 'en az üç çocuk' talimatları vermekle de çözülecek ve görülecek gibi değil..
Kutluyorum duyarlı yüreğinizi, kaleminiz...
Saygı ile...............
TÜM YORUMLAR (5)