Başındaki Sevdası Tutuşmuş

Yarinin üzüm karasıdır gözleri
Bal ile yoğrulmuş şekerdir dilleri
Şen şakrak ötüyor gönül bağında
Gonca gonca güllere aşık bülbülleri

Elini uzattı daldaki kırmızı güle
Hiç fark etmeden dikeni battı eline
Kanayan eli dudaklarına gidince
Acısını bal eyledi değerken diline

Seher vakti yar inmiş gül bahçesine
Şeyda bülbül figan eyler kızıl güllere
Dikenli gül acıtır yürekte battığı yere
Yol verin dağlar hasrettir sevdiğine

Ayrılık kor kor yaksa da bağrını
Kanayan yarasına olmaz şikayeti
Duman duman başında sevda yeli
Yol verin dumanlı dağlar bekler yari

Buram buram hasreti tüter gönlünde
Dolanır hep kapı pencere ve bahçede
Göçmen kuşlara haber sorar kendince
Yol verin oy dağlar yüreği yanar ateşe

Buram buram özlemi düşmüşse yüreğine
Sevdası tütüyorsa yaman yaman gönlünde
Gönlü dertli dertli ağlıyorsa içinden özlemle
Başındaki sevda yeli kokusunu götürse yare

Sevgisi olmuşsa derin ıstırap ve keder
Yardan haber gelmiyorsa son umutta biter
Deli gönlü söz dinlemiyor hep gözyaşı döker
Başındaki sevdası tutuşmuş alev alev yakar

26 Ocak 2015/ Almanya - gece saat 01.50