BAŞARI ŞİİRLERİ

BAŞARI ŞİİRLERİ

Hakan Kul

İyiki doğdun
Mutluluğumuza mutluluk kattın
Sevinci arttırdın; üzüntüyü unutturdun.
İyiki doğdun
Yıllardır gülmeyen nice yüzleri güldürdün
Yarınlara umut oldun.
İyiki doğdun
..

Devamını Oku
Hakan Kul

Hayat yolunda
Beterin beteri var unutma
Daima şükret haline
Düşün çok mutsuzları,çok huzursuzları.

Düşün sağlığı yerinde olmayan
Yardıma muhtaç milyonlarcasını
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Türkiye’ye, dinlemeyi anlamaya geldiğini
Hoş gelmiş, sefa bulmuş duyarlığı olsun, dileğim tabi
Türkiye Cumhuriyeti Büyük Millet Meclisindeki sesi

Görmeyi görünen gösterişliği değerlenmeli:

Toplum germeyi reform nitelemeyi
..

Devamını Oku
Selçuk Sen

Doğum günü oğlumun bugün
Ne büyük mutluluktu o gün,
Saf tertemiz bir can hayata
En güzel hediye oldun bana.

Benimde hediyem sana
En güçlü sevgim alsana.
..

Devamını Oku
Alev Yavuz

Haz duyarak baktık hayata;
Elimizde bir tutam umut,
Yürekte sönmeyen aşk ateşi,
Düşlerimizde sevda vardı.


Mutluyduk, huzurluyduk;
..

Devamını Oku
Süreyya Aktaş

Düşün... “ÖZGÜRLEŞİRSEN” nelere sahip olacaksın.
Düşün... “GÜLÜMSERSEN” nelere sahip olacaksın.
Düşün... “FARKINDA OLDUĞUNDA” nelere sahip olacaksın.
Düşün... “BENİ BANA GETİR YAR TRENE” bindiğinde nelere sahip olacaksın.
Düşün...“TIRTIL” kimliğin ile yüzleştiğinde nelere sahip olacaksın.
Düşün... “KORKULARINLA” yüzleştiğinde nelere sahip olacaksın.
Düşün... “SORUMLULUK” sahibi olduğunda nelere sahip olacaksın.
..

Devamını Oku
Ali Taşkıran

bir seni okudum
bir de beni
baktım aynı şey
insan...

olup bitenleri
paylaşınca
..

Devamını Oku
Münevver Erilmez




Trenler Trenler, ahh trenler, her gün gelip geçersiniz. Kiminiz kara kiminiz ak. Trenleri gördükçe, arkadaşım Hacer Hanımın hikâyesini hatırlarım. l7 Ağustos depreminden önce tanımıştım Hacer Hanım’ı Karasu’da. Sanki yıllardan beri tanıyormuşçasına, sarıldık birbirimize, 17 Ağustos gecesi kumlarda yatışımız, evlerinde kalan aşımızı suyumuzu paylaşmamızı hiç unutamam. Ada pazarındaki evlerine giderken, çocukların bayram sevinciyle dolan yürekleri gibi olurdum. Sanki 5–6 yaşlarında çok sevdiğim anneanneme gidiyorum, elini öpüp bayram harçlığı alacağım, elbisesinin iç cebinden çıkaracağı akide şekeri veya cevizle ne kadar mutlu olursanız o kadar mutlu olurdum, Hacer Hanımların Adapazarı’ndaki tek katlı, bahçeli, etrafı şimşir ağaççıklarıyla çevrili şirin evlerinde. Bahçe kapısından içeri girdiğimde şimşirlerin ilâhi kokusuyla mest olurdum. Radyodan devamlı' kara tren 'türküsünü istek yapmasını merak eder dururdum. Yüreğindeki küllenmiş yarasının kor olarak kalmasıydı, trenler.

Babası Hasan Efendi Yunanistan’ın hatırı sayılı zenginlerindendi, komşuları da Rum idi ama ayrı gayri yoktu aralarında. Kardeş bilmişlerdi yıllar yılı birbirlerini, hatta kendi yaşıtı okul arkadaşı Eleni ile kan kardeşi olmuşlardı. Okulda da iyi bir öğrenciydi. Okullarında Osmanlıca, Rumca ve Kuran dersi mecburi idi. Oradaki evleri de güllerle bezeli idi, şimşirlerle bezeli bahçesinde, kirazlar merhaba derdi yaza ilk önce, sırayla armut, incir takip eder, hazanda da ayvayla kapatırlardı sezonu. Bütün mahalle meyveye doyardı. Cevizin dalında salıncak kurulmuştu, en küçük kardeşi Şükriye’yi sallamaktan büyük haz alırdı. Hacer evin büyüğü idi ağabeyi Ahmet olsa da annesinin yardımcısı küçük Hacer'di. Yıl 1958 birdenbire iki ülke arası gerginlik yaşanmaya başlandı. Türkiye’deki Rumlar 6–7 Eylül olayları nedeniyle Yunanistan’a göç etmeye başlayınca Yunanistan’daki Türk mahallelerinde de duvarlarda yazılar yazılmaya başlandı. Sabah kalktıklarında Türkleri keseceklerini, çuvallara dolduracaklarını belirten yazıları okuyan küçük Hacer’in babası iliklerine kadar ürperdi. Ellerinde paraları vardı ama aniden Hükümet tarafından paralar tedavülden kaldırılmış, çuvalla paralar ellerinde kalmıştı. Allah’tan biraz birikmiş altınları vardı, kara gün için sakladıkları. Hasan Efendiyi bir düşüncedir aldı, her gece korkuyla yatıp korkuyla kalkar olmuştu. Daha fazla dayanamadı, çocukları evlilik çağına gelmeden, Hasan efendinin tabiriyle (yorgan altından çıkmadan) aileyi Türkiye’ye atmalıydı. Bir sabah kalktığında, aileyi toplayıp kararını bildirdi. Çocuklar ağlamaya başladı, arkadaşlarından ayrılmak, doğup büyüdükleri evlerinden ayrılmak, çok zor gelmişti. Nereden esmişti bu ayrılık rüzgârları. Belki de bu yüzdendi, Hacer Hanımın sonbaharları sevmeyişi. Her hazanda, yüreğine bir hüzün çöker Yunanistan’daki evini hayal ederdi. Ayrılık vakti gelmişti, tüm mahalle evlerini öylece bırakıp göç etmeye başlamışlardı, Belediye uğurlamaya gelmişti onlarca vatandaşı.
Tüm komşuları ellerinde, tepsiler, börekler, çörekler, çikolatalarla gelmişti Herkes göz yaşlan içinde çok sevdikleri beraber gülüp, beraber ağladıkları, içtikleri suyun ayrı gitmediği, komşuları için karınca kararınca hediyeleriyle uğurlamışlardı, Trene bindiler kömürle çalışan kara trenler herkesin gözünde güneş gözlükleri, mecburen, zira trenden dışarı çıkarken kömürün çıkardığı isler rahatsız ediyordu, ilk defa anavatanlarına geliyorlardı onun için etrafı doyasıya seyretmek isterken küçük Hacerin gözündeki gözlük düşüvermişti. Elindeki kurabiye de düşmüştü. Ne kadar ağlamıştı onları düşürdüğüne. Zira onları çok sevdiği Marika ablaları vermişti onlara.
..

Devamını Oku
Seyyah Saidoğlu

Yurduna bir evlat aşkıyla bakan
Namusu,ezanı,dini için akan
Şehidin kanını unutuyoruz

Üç kıta bağrında zulmü eriten
Karalardan gemileri yürüten
Ecdadın şanını unutuyoruz
..

Devamını Oku
Aslıhan Erdal

Davam var,
Çılgıncasına akıp giden zamana,
Sevdiklerimizi bizden alıp götürmesine.

Davam var,
Sonsuza ait olan duygulanımlarımıza teslim ettiğimiz fani duygulara,
Büyük başarı tanrısını kovalarken yitirilen gençlik rüyalarına, unutulan ideallere.
..

Devamını Oku
Hüseyin Gülşani Parlak

Şereftir Bana

Gecenin zifiri kör karanlığı,
Yıldızdan süzülen ışıktır bana,
Güneş tutulsada gök kızıllığı,
Sevdaya dikilen çiçektir bana.

..

Devamını Oku
Mahmut Cantekin

Emek aldı övgü takdir başarı,
Yirmi puan farkı yedi amir bey…
Sınıf verdi seçme tembel haşarı,
Diş gösterdi sinsi kedi amir bey…

İnsanüstü azim göster budur şart,
Öğrencinle her konuyu ölç biç tart,
..

Devamını Oku
Ayberk Şeker

Düşmanlarımı öldürmeye,
Küçük büyük savaşlarda mücadele etmeye gidiyorum.
Gidiyorum, anne; gittiğimi duy...
Lütfen bana şans dile...

Kanatlarım büyüdü, artık uçmak,
Başarı ve zaferler kazanmak istiyorum.
..

Devamını Oku
Ali Taşkıran

her ne yaptımsa
içimden geldiği gibi yaptım...

kendiliğinden oldu her şey
olduğu gibi...

kim ne bilebilir
..

Devamını Oku
Güven Sabuncuoğlu

Seni sevmek; bir martının kanadında yol alan bir şehrin izdüşümü...
Seni sevmek başlı başına büyük bir yalnızlığın içinde,
Hiçbir korkuya aldırış etmeden cesurca adımlar atmak yollarda...
Seni sevmek ustalık,başarı,güç...
Seni sevmek bir yıldırım hızında yere çarpış...
Seni sevmek hali hazır bir fırtınada,boynunu büken bir çiçek gibi kalabilmek...
Seni sevmek bütün zamanların içinde,
..

Devamını Oku
Kâzım Özgür

Şairler derneği bilgi pınarı,
Bu yola pişelim gönül dostlarım.
Duygularla dolu sevgi pınarı;
El ele coşalım gönül dostlarım.

Yeşil Bursa bizim kültür ilimiz,
Emir sultan gibi tatlı dilimiz.
..

Devamını Oku
Kâzım Özgür

Şairler derneği bilgi pınarı
Engeller aşalım gönül dostlarm.
Tutkularla yaşar sevgi ormanı,
Birlikte copşalım gönül dostlarım.

Güzel Eskişehir kültür ilimiz,
Çoşkularla dolu tatlı dilimiz
..

Devamını Oku
Nuray (kahveci)zaralı

Yüze tebessüm,
Yüreğe sevgi yakışır.
Acıya bölüşmek,
Neşeye karışmak yakışır.
İyiye hatır sorma,
Hastaya ziyaret yakışır.
Buluta yağmur,
..

Devamını Oku
Aslı Demirel

Peçeli bir güzel gibi
Salındı yine
Gülüşleri soyunup
Kuruyuşları giyinen gece

Kendimle kalışlarımın
Bininci keresinde
..

Devamını Oku
Fatma Ayer

Ey oğul kulak ver bu çilekeş annene…

-Yaşam bir çile yumağı, çözmesini bilmelisin…
-Yaşam dümdüz bir yol değil ki hep önünü göresin…
-Nefsin en büyük düşmanın, sakın diz çökmeyesin…
-Tatlı dillidir yalancılar, altındaki zehiri göresin…
-Yaşam sana bahşedilmiş ama imtihanlar zinciri…
..

Devamını Oku