BAŞARI ŞİİRLERİ

BAŞARI ŞİİRLERİ

Atilla Adsay

Doğduğun gün ufacıktın ele avuca alınmazdın
Sevip okşamaya kıyılmazdın küçücük çocuktun
Sana baktıkça her gün umudum diyorum
Büyüdün okula başladın öğrenci oldun

Her gün yolunu okul dönüşünü bekledim
Yıl sonunda karnende pekiyi arardım
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Ordunun gücü
Ağır bastığında,
Benzer özellikler
Bir yere toplanır.
Görüşün başarı kazanması
Örgütün etkin üyesiyle
Savaşan kişiyle olur.
..

Devamını Oku
İsa Yazıcı

Suyun, toprağın,
Önüne çekilen
Kalın duvar;
Sitem etme,
Başa kakma,
Bulunduğun yerden
Daha yüksekte bulunma.
..

Devamını Oku
Hasan Ceylan

Şimdiki gençlik..kızları havai,erkekleri tembel
Ve imkanlar… hem var,hem yok
Disiplin…hak getire
Demkorasi,ilgiye,yeteneğe göre martallarıyla …rahmet eyleye
İyi bir eğitim olanakları
Maalesef özel eğitim kurumlarında,.vakıflarda
Yıllığı 4-10 milyarcık
..

Devamını Oku
Şevki Çobanoğlu

İşe doğru yoldan girek
İnsana bir tedbir gerek
Ortaya başarı serek
İnsana bir tedbir gerek

Hem alırsın hem satarsın
Kârına kârı katarsın
..

Devamını Oku
Ozan Rari

Sanki o sihir gitmiş gibi üzerimden
Kaldım yine bir başıma eskilerde olduğu gibi!

Anladım sandım hayat böyle gidiyormuş demek
Ama ne fayda!
Sanıyordum ki artık hep başarı gelecekti, hiç umudumu kaybetmeyecektim
Arınmıştım sanki uğursuzluktan, talihsizlikten keşke olsaydı öyle ama ne fayda!
..

Devamını Oku
Osman Öztürk

Yıl 2007 iyi gelmedi bana
Unutkanlık var bilgiden yana
Düşündürüyor beni kara kara
Mevlam yardım eyle bana

İstiyorum işimde kötü olmamak
Başkalarının hakkını çalmamak
..

Devamını Oku
Adulera Ayza

Yeter demesini bilsen artık içmeyeceğim
Dur demesini bilsem gönlüme sevmeyeceğim
Her akşam böyle türkülerle
Kendimden geçmeyeceğim
Bir dur diyebilsem kendime ölmeyeceğim
Ne yapsam nafile ne etsem boşuna
Sevme derim gönlüme sever inadına
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Siyasi eleştirilere büyük bir zevk, duygu ve duyarlıkla katılan biri olarak kaçınamayacağım bir zorunluluk olarak bir derleme yaptım, diliyorum yürekten, bu canım millet bir daha incitilmeyecek... yeryüzünde insanlığı barındıran asil ve adil bir tarihin izleri olarak Göktürk-Oğuztürk-Atatürk, bu millet büyüklüğüne asil bir adillikle olgun, bilgiye yücelen her tutum, hep ilgilerimle beraber büyümüştür içimde... bu yüzden bu açıklamam...

Eğer geçerse birilerinin aklından 'Ankara sorunlarından halk bıktı, bırakalım Ankara sorunlarla uğraşsın' demeye bu cüret, geçmişin hem kendi içinde başarısızlığı, hem başarısızlığına neden kaynakları olarak her olumsuzluğu sergileyen ve bugün bu süreç sonucuna dayanan ve sonuçlanan olguları bugün;

…bir medya mantığı ile düşünüyorum: halkın hislerini karartan o perişan medyacılık taslağı, oturduğu mahallesinden öteye geçmeyen sınırlarına kendini çizmiş, simaları güzel, beyni çarpık, dili sürçük, gönlü ıssız bir kısır döngü çerçevesindeki beyefendiler, hanımefendiler varlığıyla, şaşırtmıyor beni; halkın, bin bir huzursuzluğun üstünde neden yük olduğunu anlamaya kendini sorumlayarak, Ankara sorunlarına kendim bir bakmalıyım dediği…

Peki hangi bilgiyle? Ve kaç çeyrek asır ‘ben alındım işe’ havası tek bilgi toplamıyla bir medya… O dolaşılan mahalle bir vatandı, o vatanın çevresi ülkeler topluluğuydu, o ülkeler topluluğu düşünceler değirmeniydi… Bu vatanı, mahallenin gökdelenlerinde bir dairesi gibi paylaşma mantığına, bugüne uzantısı olarak kalan, halk iletişimine sunulan (bilgi) bozukluğu ve yetersizliğine, yine de teşekkürler… düşünmeye, henüz adımlayan, halktan önce öğrenmeyi başarılarıyla takdirim sitemimdir, hüzünlü ama umutlu…
..

Devamını Oku
Sevinç Kavuk

Kınamaya ek olarak: Avrupa televizyonlarında ne kadar bilgisi az Türk veya aslı Türk vatandaşımız varsa, onları Kürt-Türk, İslam-ılımlı din vs. gibi sorulara düşüncelerini sormaya yaygınlaşmalarını, tanıtımın bu halini iyi bulmuyorum… Kınamaya ek olarak: Avrupa televizyonlarında ne kadar bilgisi az Türk veya aslı Türk vatandaşımız varsa, onları Kürt-Türk, İslam-ılımlı din vs. gibi sorulara düşüncelerini sormaya yaygınlaşmalarını, tanıtımın bu halini iyi bulmuyorum… Onlar, halkını böyle yanıltmayı üstlenebilir, ama Türk milletine dürüst haber (acısı, tatlısı, iyisi, kötüsüyle) vicdan borcudur.

Avrupa ülkelerinde bu kirlilik sürerken, Türkiye’de Başabakan da, bu milletten ne çalarsan o kârdır, savaşmaya başlayana kadar yeter de artar der gibi: ‘bu millet çok dertler gördü, buna da katlanacaktır’ gibi sözleri sarf etmeye çekinmiyor bile… tuhaf olan, söylerken gizden bir tebessüm yayılması, toplanmış olan halka hakaretin dozajı… Senin davarlığınla, ben daha çoook gelirim insanlık yüceliği hakkından, deyişin dozajı… Firavun onları küçümsüyor, onlar alkışlıyor… Şu dilencilerin, o ülke bu emirlik gezip dileniyorlar bir tv kanalı ihalesini ödemek içindir galiba, demokrasi örtüsüyle hukuk horozluğu örtünen soyguncuların dilenci sadakası dağıtması, ilginç… sanılmasın ki, taviz aldıkça dayatıyor AB. Sadece bir anlaşmalarıdır diye bir düşünceyi önemsemeyi tercih ediyorum…

Taviz tavizi doğuracaktır elbette. İki kıskaç arasına girmeyi üstlenen AKP, yoruldum deme haklarından kendilerini soyutlamış olduklarıyla, baskı ve tehdit baş vurusuna da hakları kalmamıştır böylece. Bu ancak diktatörlük olur, demokrasi değil… Demokrasi lafları, suçlarını örtmez, kadın başını örtmekle İslam olma şartlandırması gibi. Zira, dinimiz yumuşak, sevecen saygıyla merhamet dinidir.

Tek millet, tek vatan, tek yürek, tek düşünce olmanın zorunluluğuna öncelikle AKP kusursuzca uymalı, diğer partiler muhalefet olarak bir başarı koruyabilir bu şartlarda… Gazeteci, gözlemci yetiştirilip, korunmalı. Vatanın her yöresinde her yenilik, yabancı tavsiyesi hislerini bildiren bir millet bilincine desteklenmeli. Yörelerin yaşamı yerlilerin yürek sağlığında dayanıklılık seyrettirebilir. Vicdani tutumlar sıkı kontrol gerektiriyor. Zira, vatan toprağının yüreğine kazı işleri çoktan başladı. Kişisel çıkar histerisi vatan ve millet çıkarını yıpratmaya ahlak sızlatacak bir fırsatçılık eşiğidir. Bu hükümet bunu, dış ülkelerle ortaklaşarak dayatıyor millete… yerli işçi bile hayal daha hâlâ…
..

Devamını Oku
Mehmet Işıkoğlu

Çok geç algılanır babalar sözü
Her biri altındır zincirde dizi
Başarı teşviki içinde özü
Evlat bunu yanlış anlar neyleyim

Baba ister bayrak gitsin ileri
Olsun evladının yüksekte yeri
..

Devamını Oku
Ahmet Oğultarhan

Beyrut semalarında ölüm kusar uçaklar,
Misket bombalarıyla yıkılıyor ocaklar,
Küçücük cesetlerle doldu bakın kucaklar,

Durdurun şu İsrail'i daha fazla azmasın,
İnsanlık tarihine kara leke yazmasın.

..

Devamını Oku
Salih Kocabaş

Gülistanda güllerini yürekten seven,
Sevgi bağı imbikten süzülerek gelen,
Sarılınca yedi veren gül oluveren,
Sınıfta sevdanın membası öğretmenim.

Güller koklayınca mutluluktan ağlayan,
Durmadan bütün dertlere çare arayan,
..

Devamını Oku
Aşık Uslu

**
On altı Mayıs Pazar, iki bin on yılı,*
Selamünaleyküm can, say ki gün sayılı.*
**
Başarı için, göz nuru ve ter dökülür,*
Bu yol pek zorludur çile büklüm bükülür,*
**
..

Devamını Oku
Faticoso_terra

Hayat dediğin nedir ki
3 günlük macera
Prensibleri nedir ki
Hep acı yaşatır insana
Sen inansan da inanmasan da
Bir gün gelecek başına bu bela
Hayat budur aslında.
..

Devamını Oku
Selim Temiz

Uykuda gezer olmuşuz
Gündüz gecelere karışmış
Kendimizi mum ile arar olduk
Memleketi faizler içinde bulduk...

İstikrar diye sarıldık yılana
Kurtarıcı gördük talanı
..

Devamını Oku
Süreyya Aktaş

BAŞARILI” olma rüyamızı gerçekleştirirken en belirgin özelliğimiz olan ve en çok sorduğumuz bir soru “KİM OLDUĞUM”, “NE İSTEDİĞİM”, NE YAPABİLCEĞİMDİR”.
“BAŞARI Ve LİDERLİK” yolunu izlerken, Öyleyse, “GÜÇLÜ ve ZAYIF” yönlerimizi bir kez daha gözden geçirmeliyiz.
Ben kimim? ...
Sen kimsin? ...
O kim? ...
BU GÜN KİM ZAMANIDIR. Ah şu kimler...
Şu otuz dört sene boyunca her şeyi “İSTEDİĞİMİ” bir kez daha belirtmeliyim. Ah şu “BEKLENTİLER” Uzaktakilere sahiplenmek... Yakınımızdaki değerlere tekme vurmak... Her şey olmak fakat hiç olmamak...
..

Devamını Oku
Drej Emrah Ona

Güneşin kavurduğu bir yaz gününde tanıdım seni
Dans ettiğimiz sırada incitmekten korktum ince belini
Unutamadım o gece bakışlarını ve ellerini
Yaşayamam bir daha anlatamam o duygu selini

Aklımdan unut onu, olmaz derken kendime
Yenik düştüm sana, sahip olamadım irademe
..

Devamını Oku
Niğmetullah Uçar

DÜŞENİ KALDIR

Felsefe dersinde lisede duydum
Düşeni kaldırma tekme vur derdi
Olur mu hiç diye düşünüyordum
Meğer doğru imiş zaman gösterdi

..

Devamını Oku
Fahrettin Petriçli

Bir sınav mı hayat?
Nedir bu başıma gelenler?

Önce güzel günler ve mutluluk,
Bir hayat ki cennet misali.
Her işte başarı, her işte övgü! ..

..

Devamını Oku