Başarı Dileğim.... Şiiri - Sevinç Kavuk

Savcılık takipsizlik kararı aldıysa, olay artık öyle aşırıya gitmiştir ki, merkeze bildiri yapmak, yani Yargıtay`a başvurmak ve bozulmasını kanun adına incelemeye sunmak, kaçınılmaz vatandaşlık görevi ve ödevidir! Bu boyutu düşünce dışı bırakmak suçtur üstelik!

Bu kadar edepsizlik ilerletebiliyor mu çalıştıkları makamlarda Batılı siyasetçiler? Ekonomi ne oldu ABD de? Tarikata yataklık yapan Fransa ne alemde? Yolsuzluk, edepsizlik, hukuksuzluk çökertir ülkeyi! Seçim zamanında zam yok, iktidar sürecinde tehdit oluyor ZAM! Zam niye durup dururken dile geliyor öyleyse demeli mi daha?

Devlet yol yapsın, mal, mülk, toprak özelleştirilmeye özel veya genel hal sunulsun. Eeee, Ordu kim olsun? Polisler mi? Halk kim veya ne acaba? Hapishaneden getirilen suçluların mecliste efendi edilmesi veya edileni mi? İşsizlik neden artıyor? Özelleştirme ile yaptırım parası sağlanıyor deniliyor ya hani, ne özelleşiyor, neye yatırım yapılıyor peki? Halkın kredi borcu yükseliyor, ayağını yorganına göre uzatsınmış. Öyle diyor bakan efendiler, önce teşvik ederek elbette. Özelleştirme diye, kimin ayagı kimin yorganına göre uzanıyor acaba? Ne öğreniyor halk, kim öğretiyor bunu? İnatlık nerede boy gösteriyor? Okulda, eğitimde değil mi? Anayasa, hukuk, ordu, emniyet görevi, adalet sarayı, egitici, suyun zehiri neyin örnekleriydi? Şehit kanı niye kurutturulmuyor? Doğanın armağanı su, bitki, hava, hayvan, toprak ne alemde? Armağan niye intikam oluşuyor? Doğa intikam alıyor, yıpratıldığı oranda da...

Bir yudum insan diyor sanatçılarımız. Ordu içinde ordu, devlet içinde devlet, millet içinde millet, bu senin hukukun şu onun bu benim, bu renk sana, o taş ona, şu kuş buna hak olsun bir saat boyunca... sonra? Yahudi-Vatikan-Arap birliği Tarikat, yeryüzünü virüs gibi sardı...

Başarı dileğim, insanlığı uygarlığa taşıyan yüceliği bilenlere olsun!

Allah, insan ve şeytan diye iyilik ve kötülüğü anlamayı öğrenmeyi buyurdu! Şeytana insan diyemem! Allah`a şirk koşmaktır, şeytana insan, insana şeytan demeye sefilleşen cüretler. İnsanı şeytana teslim edemem! Şeytanla insan farklılıklardır, bir arada yaşatarak yaşamayı seçkinlik bileceğim! Hukuk, şeytanın şeytanlığını önler, mutlu eder insanı! Bu yüzden şeytan ruhuna insan bedeni bağıştır, insanlığın ödev bilincine saygı anlayışını koruyan takdirdir bu! Hukuk, şeytanın şeytanlığını kullandığı suça, kendini kendinden koruyan anlayışıdır, yani aftır ve insanın da huzuru! Hukukun suç ile yargılaması, tedavi için erken teşhis, gerginliğe disiplinli bir terbiyenin kazandırdığı sevgidir!

Şeytanı şahadet parmağımla göstererek “çocuğum sevgisiz bir eylemde bulunursan şuna benzersin” demek, disiplin isteyen bir terbiyedir, sevgiyi hissettiren: Şeytanın korunduğu, sevginin büyüdüğü bir ortak yaşamdır bu!

Bir ülkeyi temsil etmeye vekil seçilen hükümet, keyfi ve kişisel anlaşmalara şansının olmayacağını ve hatta yeryüzünde bütün insanların onları yargılayacağını biliyor oldukları gibi, iş adamlarını da beraberinde batıracağı kaçınılmazdır! Bir hükümet bilmeli ki, ordu millettir, millet ordu! Onların arasına kara kediliği sokuşmayı denemesin der “egemenlik milletindir” hakkı! Anayasa ve makamlar hükümetin tekeli değildir! Ordu ve milletin emeğidir Anayasa! Hükümet, bu yücelik bütünlüğünü bütünlüğü ile en iyi temsil etmeye görevlidir. Sadece görevlidir! Her an görevine son verilir demektir bu!

Batı`da demokrasi işliyor mu gerçekten? Türkiye`nin Anayasa`sı var diyor bakan efendi Cemil Çiçek. Bir yargı gerginlik yaratıyorsa, nedeni var dedirtiyor işte bu! Ateş olmayan yerde duman çıkmaz bakan efendi! Adalet bakanlığı hakim tayin ediyor işte! Tekelinde yolsuzluklar, dolandırıcılar ve hukuksal teşvik ediyor üstelik! Yörelere memuriyet diye yayılıyor, genişliyor ve işgal muamelesine uğratıyor halkı! Bu iş bu hükümetin tekelinde işte! Para yardımı yaparken gurbetçiler dikkatli olsunlarmış. O gurbetçi gerçekte hangi amaca yönlenmiş biriydi veya nereden denetliydi, kimdi? Önlem buymuş işte, öyle deniliyor basitçe ve bu dedirtiyor işte: Bu yamuk iş hükümetin tekelinde. Egenekon adı ile de, düşünürü, insanlığı tüketmek, suçluyu baş aktör etmeye örgütlenmek, korku ve tehdit ile yıldırmaya cüret etmek, T.C. makamlarını vahşet, rüşvet türemek, sapıklık belirtileridir sadece. Eylem ne gösteriyor sözleri neyi yuvarlıyor demekten başka bir şey çıkmıyor işte!

Kaybeden gitmiyor diyor bakan efendi, seçimlerle gelen hükümet bilgisiyle! İstifa etmek ne demektir bakan efendi? Muhalefet, Ordu ve Millet sizi eğitmekten, halk varlığına vakit ayıramıyor! Farkında mısınız? Bu ağır suçun yargısı ne olur, hissedersiniz er geç insanlığın adalet sarayında...

Biri hoşgörü ve beraberlik çağrısı yapıyor, öteki tartışmaktan korkmayınız diyor, al birini vur ötekine yapıtlarını öncelliyor... Vatan adına ne varsa hâlâ şer kılıklanıyor...

Eylemlerin dozuna dikkat olmayın
Eleştirilerin dozuna dikkatli olmayı yılışın
Hukuk, vatan demeyin, arsızlık kullanın....
Diyen Cumhurluğu da siz kendiniz sevinin

2 Ekim 2008
Roma imparatorluğunda hukuku ve okulu ele geçiren Yahudiler, Zebur ve Kuran`ı yok edemediler, Tevrat ve Incil`i kendi istekleri doğrultusunda yazdırdılar düşünürlere işkence ile... Şimdi iştahlılarmış buna yine... Bayram bekliyor mu, dondu kaldı mı öylece? Hisseden var mı? Ve bu kaçıncı hüsran?