Barzani’den medet ummak Şiiri - Ziya Bekar

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, “Barzani ve Kürt ulusunun özgürlük hareketi “adlı yazmış olduğu kitabın 1.cildinde, amcası Abdüsselam Barzani’nin Osmanlı’ya isyanını anlatıyor. Ve diyor ki, amcam Osmanlı devlet yönetimine bir telgraf çekerek bir metin sunuyor…
Bakın çekilen o metinde neler yazılı…

1- Kürt bölgelerinde, Kürtçenin resmî dil olarak kabul edilmesi.

2- Eğitimin Kürtçe yapılması.
3- Kaymakamların, nahiye müdürlerinin ve diğer memurların Kürtçeyi iyi derecede bilenlerden tayin edilmeleri.
4- Devletin dini İslâm olması hasebiyle, mahkemelerde verilen hükümlerin, İslâm şeriatına göre verilmesi.
5- Vergiler (zorunlu hizmetlerin karşılığı olarak) eskiden olduğu şekliyle alınacak, ancak bunların Kürt bölgelerindeki yolların onarımı, okulların açılması için kullanılması.”

Barzani bu kitabında Osmanlının amcası ile uzlaşma yoluna gittiğini anlatıyor. Osmanlı kayıtlarına bakıldığında ise durumun böyle olmadığı tamamen ters yönde bir istek olduğu ortaya çıkmaktadır…

2 Ağustos 1909 tarihli Osmanlı arşivinde ise: Abdüsselam Barzani’nin kuzey ırak Akra ve Zibar beldelerinde katliam yaptığı bildirilir bunun üzerine Osmanlı kuvvetleri bu şahsı takibe alarak adamlarıyla birlikte yakalayarak Musul’a gönderir…
Abdüsselam Barzani Osmanlıya bağlı kalacağını bildirmesi üzerine, 17 Ağustos 1913’te Padişah Mehmet Reşad’ın emriyle 4. dereceden Osmanlı Nişanı verilir.

Madalyalı Barzani boş durmuyor yeni eylemlerine devam ediyor. Kuzey Irak da canları yakmaya, kan dökmeye devam eden Barzani, 11 Haziran 1914 tarihli Osmanlı arşiv belgelerine göre, Barzan Şeyhine 1914’te idam kararı veriliyor… Gerekçede Osmanlı devleti vatandaşı Şeyh Abdüsselam Barzani; Musul Vilayeti bölgesinde kurduğu “Divanî” adlı gizli örgütle bölücülük yaptığı, 30 güvenlik görevlisini şehit ettiği ve hükümete karşı isyan hazırlığında olduğu yazılıdır. Bu günkü kuzey Irak Kürt yönetiminin başkanı Mesut Barzani’nin amcası 1914 yılında Musul’da idam edilir…

Durum böyle iken hala tarihten ders alamıyorsak yazıklar olsun bize ve bizi yönetenlere… Bu ülke tarih boyu Barzanilerden çekmiş ve hala çekmekte. Bir zamanlar Türk pasaportu verilerek, sanki bir Türk diplomatıymış gibi ABD’ye giderek bu günkü Kuzey ırak Kürt yönetiminin kurulmasına liderlik yaparak öncülük ettiler. PKK ya yapılanlar ve yaptıkları göz önünde. Biz aslında bir Osmanlı kadar bile olamadık. Osmanlı 30 şehidi için o kişiyi idam etmiştir. Biz beslemekle meşgulüz. Biz onlara Ankara da kırmızı halı seriyoruz. Uğraşma Davutoğlu boşa kürek çekiyorsun. Bırak onları da işe yarayacak çözümler üretmeye bak… Bak ki Kandildeki o şer yuvası dağıtılsın… Bunu yapamazsan Türkiye’nin işi çok zor…
BOB eş başkanlığına bağlı olarak daha çok haritalar görmeye başlayacağız…
“Paralar bizden Kurşun sizden” diyerek daha çok eller sıkarsınız…
&&&&&&&&&&&&&&&&
Clinton, kabul sırasında kendisini ofiste karşılayan Başbakan Erdoğan’a “Nasılsınız? ” diye sordu. ABD Dışişleri Bakanı Clinton, “Çok kısa bir zamanda dünyayı gezdim diyebilirim. Ama hakikaten de geldiğim en keyifli noktalardan biri bu ülke. ‘En iyisini en sona bırak’ diye bir söylem vardır ya...” ifadelerini kullandı. Clinton çok doğru söylüyor onların acısından istenen her şey onların istediği gibi oluyor da ondan…

&&&&&&&&&&&&&&&&

Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök bir çıkış yaparak Milli Marşımızın “Samanyolu” olsaydı yazısına kafam takıldı… Neymiş efendim, istiklal marşımızı okuma zorluğu çekiyormuş. Toplu olarak okunurken de ferdi olarak okunurken de…

İstiklal Marşımız bizim Milli şuurumuzun, Milli duruşumuzun, Bayrağımızın ve namusumuzun, bu ülke için nasıl bir mücadelenin verildiğinin simgesidir.
Ertuğrul bey bunu tartışmaya açmakla yanlış yaptı… Keşke şunu diyebilseydi, ona katılırdım. Mesela dedi ya “okuma zorluğu çekiliyor” diye. Aslına bakarsan haksızda değil. Devlet eliyle bir yarışma düzenlensin ve istiklal marşımız yeniden bestelenerek, “Onuncu Yıl Marşı” mızı nasıl söylüyorsak, okuyorsak, istiklal marşımızı da öyle söyleyelim ve okuyalım…

Unutmayın Ertuğrul Bey, Milli Marşımızla ilgili birçok bilgi birikimin vardır. TBMM de nasıl okunduğu nelerin yaşandığı konusunda… Sizin bu yazınızı Milli Marşımıza sürülen bir kara leke olarak görüyor ve sizi kınıyorum…
Okurlarıma esen kalın diyorum…