Sırat köprüsün sen .
Sıhhat öpüşün senin
İstirahat her bakışın bana
Kabahat her sözüm sana
Sefahat bana
Yâ diyip nidâmı beklemezsin inşallah
Bugünlerde çocuk olmak istiyordum,kahve bir ceket bana inşirah vermez.
Sokaklarda...
Katresi yalın o sokaklarda,
Avare avare dolaşan bir ceket,
Babamın üstünde zamanında çok paralanmış
Taa on beş yıl öncesinin cigara kokusu üstünde tüter.
Bir dünya tutturmuşum inadına , perdelerin tiyatrosunda,
Makberin oyunu ellerimde bir kukla olmuş göz göze ama yalnız başıma...
Emekli askerlerle hasbihal ederim içsel tarafımın inadına .
Yurdum burası benim diye ...
Yurtsuzluğumda sevdim ben zindanları diye...
Derken duvardaki delikten resimler geçiyor birer birer
Bugün de başını anası yıkayan çocuk gibi mağrur,
Bir o kadar süzgün çıktım karşına.
Bilir misin ?
Bendeki duygusuzlukların sebebini ?
Bugün de bastonu kırık, ayağında çarık, evladını gözleyen bir yaşlı gibi,
Emek kokan ellerin,
Kağıt kesikleriyle donanmış.
Ve muhakemesi tam olmayan bir adam tarafından zamanında tutulmuş..
Ben gök kubbeli bir çatıda,
Sanki ağacımın asla çıkaramadığı reçinesi gibiyim.
Elimde kirmani keskinliğinin kanayan yarası,
Bunu kağıt kesiği sanan ahmak kalemim.
Bir ağacın reçinesi için dalının boğazına dayanan bıçak,
Bir nevregananın sadece sapı kalmıştı ,tuttum onu.
Limana yaklaşan bir yük gemisi
Elbistan'dan elbiseler getirmişti tüm yurdumuza
Ve bense dua etmediğim zamanlarda
Bazı sevdiğim renkleri birbirine iliştirirdim
Bir dikiş öğretmeni
Veya tenasüpcü Lafiya Beyler gibi
Bu son uyantıda dört tarafımız dünyalarla sarılmışken
Cüce galaksiler musalla musalla geziyordu
Aldebaran'la Venüs'ün vuslatı icin
Birkaçıyla topaç bile oynadık adını söyledim ilk yanan ben oldum
Nasıl olduysa rüyalarımızı bile yırttık
Tüm dualar hazır zaman az
Edebiyatın fazlası haram dedim .
"Daha fazlasını yazarsın " dedi.
Sokak lambasına roman yazarım dedim.
"Yanına yapraklarımı ben dökerim" dedi.
Yaprakların telaşını görüyor musun sevgilim?
Bir zurna sesiyle apartmandan çıkan taze gelin,
İçinde müzmin bekar neşesi
İçre içre bir deniz tuzu tadında gözyaşları
Köprüleri yıkan bir bakiredir, neşesi yerinde
Damattan arta kalan nefessiz birkaç melek ardında bıraktığı
Bangır bangır duyuyorum Türkî çalgılarımı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!