Kuran’ı yanık yanık değil, kanık kanık oku
Yaş ve kuru onda mevcut, varlık ile yoku.
Onca cahilin, defalarca üzerine attıkları taş.
Bir damla bile akıtamadı, gözlerinden yaş.
“Allah’ı sevenler vursun” dedi, kimi “durun”
Bir gül atılınca, gözleri yaşardı, Mansur’un
Kadını “dişi” değil de, “kişi” olarak görmeli.
Sadece dişi olarak görenlere, “kör” demeli.
Kimine yol verirsin, kimine de yollu dersin.
Ne diyeyim ki sana, ”Allah akıl fikir versin”.
Kimi yüzüne gülerken, kimisi güler haline,
Kiminin hoşuna gider, kiminin de zoruna.
Sohbet sende, çaylar benden olsun yine,
Ver mehteri vur davula, hadi çalsın zurna.
Artan bu kalabalıklarda bir bir azalıyoruz.
Dışarıda rüzgar da yok, niye savruluyoruz
Ölümle akit doğum, ölümü yaşamak ölmek,
Gelirken ağladık, marifet giderken gülmek
Ne hazanlar gördü mezarlar, gelmedi bahar
Bahara giden yollar hazandan geçermiş yar.
Sımsıkı sarılıp, sarmak istenen dost vardır.
Bir de iyi gün dostları, boğazını sıksan azdır.
Kancık dan kan çıkar, kuş t utma ağzını tut.
Kirli niyette kalp temiz olmaz, kalpsizliği unut.
Ben aynı gemi, sen “gel-git” leri olan deniz
“Git-gel”lerle silindi, son limanda ki son iz.
2017
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 19.10.2019 00:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!