DUVARLAR...
Neredeyim zamansız ben bilemem
İçime sığınmış büyüyen dağlar var
O gel diyor da ben mi hiç gidemem
Sıra sıra karşımda örülmüş duvarlar
Düzce Yara’mı Sarıyor Şimdi
Simit satan ergenler üşüyor. Mülk ağır, simit öğün doyurur korkma, biraz meyanlı redifler diz simitçinin şiirlerine. Cennet kokusundan bir şiir yaz Âşıklar Tepesine, her kadının gerdanından dökülsün Güzel dere şelalesi. Biriksin karadüz yaylasına.
Düzce Yara’mı Sarıyor Şimdi
Tren görünümlü vagonlar geçiyor traktörün kadrajından, Cedidiye caminde sal beni. Filistin yardım bekler ana kucağından. Bir yavru ağlar sol yanımda, feryat figan olur Düzce sokakları. Küçük savaşlar bitirdim kardeş kavgasıyla.
Düzce Yara’mı Sarıyor Şimdi.
El öpenler küs, sigara izmariti ıslaklmı, ıslak.
Gözlerini kaçır benden, hürmet diz boyu kadar kısa.
Dumanlı bir nikotin soluyor avuçlarım
Dudaklara sığmayan buseler kalmış tütün sarısında.
El öpenler küs
Kurşun sarısına ecel sardım
Geceler boylu boyuna
uzun yani.
Sen uyurken kaç mevsim geçiyor uzaklarda. Siyahın içine gizlenmiş kara basanlar var. Mapus'ta bir sevdanın türküsüdür bu, voltaya kaç kurşun sıktı bakışlarım, kaç infazlar yedim hücremde.
Çok yaşasın diye hapışırıklar seçtim her canlının yüzünde.
Büyütemedik Masallarımızı...
Sarmaşıklar neyi sardı, gül kime soldu, Ya papatyalar kimi severken, kimi eledi.
GEL
Gel şimdi geceye çelme atalım, uzasın buralardan karanlıklar.
Bir şarki tutturalim sazın tellerine.
O çalsin vakitsiz geçen acıları.
Gel bir dağ doğuralım en kısarağıdan, yelesini rüzgara düşürsün en yalnız olduğun kalabalıklara da.
Küçük sırlar biriktirelim okyanuslarda, boğulan boğulsun soluklarda.
Güllerim solmuşsa senin dalında
Yel kovan kalmışsa ahır çağında
Hasatım kurumuş şimdi tağında
Sozlerim bitti de Şimdimi geldin
Gençliğin tortusu uzakta kaldı
Karlar eriyor gitme
Zemheride bir ayaz işte
Bir berivan böynünü büker. Neden akşam olurum sen gidince
Zemheride soğuk bir düş, kırlangıçlar çekip gidince.
Gitme…!
Gün ayar şimdi, uzaklardan dost kokusu saldı buralara, gün ayar tabi.
Yusuf'un kuyuya sakladiğı sırları olurum gün ayarsa, devrik hikayeler yazarım Emrahın sevdasına,
Gün ayar tabi.
Erciş te bir yaz günü, şiirler uzar sevgilinin koynuna, gerdanında yakamoz ve Vangölü,
Gün ayar tabi.
Vuslat vurgun, ayrılık kol geziyor umutlarda, Balikesirde bir yaz günü,
İNSAN
Insanın bir şehri olmalı, toprak kokmalı umutlarda.
Bir yanı sevda kokmalı çiçeklerde.
Arıya bal, damakta tad olmalı bütün güllerde. Sınırları kaldırmalı hudutlarda, bayrakları göndere kaldırmalı gönüllerde.
Insanın bir can-ı olmalı. Kurt'çe emeklemeli, hayata büyürken.
Türk'çe yürümeli parkurları.
Ben ne kahramanlar bilirim
Müslüman yüreklidir elleri
Öfkesi ateş rengi, sevgisi bir umut ve mavi
Ülkem, bir kucak gibi
Acar göğsünü kasırgalara, kaoslara, korkulara
Ana gibi şefkat doğurur, merhamet büyütür umutlara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!