Bir fırçada uzaklara at, temizlenir belki dünyanın kirli yüzü.
Hani biraz düşlerine, düşmüşsün hayatın. Cilayı baştan çek çocuk...
Parlatabilirmisin paslanmış beyinlerdeki parazit hücreleri.
Bir hücrede kendine seç, Ellerini koltuk altına sakala kirlenmesin serçe parmakların çocuk.
Soğuk kelepçeler düşmüş fakirin beynine.
BU GÖNÜL
Divane olup ta düştüm yollara
Deryalar denizler aştı bu gönül
Kıymetin çoktur sığmaz pullara
Alemi cihanı taştı bu gönül
Bu Sene...
Daha bakmam bostanina, bağına...
Viran düşmüş çiçeğine, tağına...
Baston Ayak olmuş Ahır çağına
Gençlik bitti, yaşlanmışım bu sene
Bu Sene...
Daha bakmam bostanina, bağına...
Viran düşmüş çiçeğine, tağına...
Baston Ayak olmuş Ahır çağına
Gençlik bitti, yaşlanmışım bu sene
Bu yol uzar şimdi
Uçurumun kenarı yüksek,
Alçak adımlar lazım bana
Bir adım sonrası hicran ise bu yâr-a-dır, sızı tepe taklak.
Bu yol uzar şimdi
ÇIK GEL
Ikına ıkına omuz yükü iz tutmuş, şakağına da damla damla ter ve sağanak.
Belini eğmişsin umudun yüzüne, astar dip tutmaz. Hamal taşımaz aşkı, yük kervan kadar gezgin bir zula. Gizemli bir gölge var perde perde ve sıralı. Güneş haps olmuş perdelerin ardında, sıcakmı sıcak gölgeler serilmiş yerlerde. Dil leblerden dökülmekte, kekeme bir söz ilişir buseye.
Paslanmış hıçkırıklar çok yaşama tununur, temenni sembolik bir uyanışın gözlerini ovalıyor. Çapaklar gözlerinde firari bir kaçkın.
Ha uyur gözlerine dolar uzaklar, ha uyur rüyalarına dolar tuzaklar. Bu kaçıncı karabasanlar şiirde, Bu kaçıncı yer ve zaman neyi sayar sıfırın değersizliginde.
Birazdan leblerinde kıracın kurak türküsü dökülür tenezenin tellerine, ne tel dem tutar, ne bu yürek sensizliği yutar.
Toprak damlarda yaşama çabasıydı Babamın bize bıraktığı,
bu yüzden yüksek binalar uzakmı uzak alçaklara.
Her defasında düşecek gibi olur umutlarım, kat kat ve yüksek bakışlar gözler beni.
Ayakkabımın başparmağıma dar geldiği küçük adımlar hızımı kesti.
DEVE...
Her yeri eğridir yamulmuş Deve
Eskisi degilki insanlar Seve
Yolunu şaşırmış dönmüyor Ev'e
Yolların tekersiz Naz'lı Devesi
Bir tutam ayrılık bekler temmuzu, çabuk dön sevgili. Aşk 'ı dokuyacağımız çok vakit var zulamda.
Daha heceli şiirler yazacaksın kara tahtaya, kafiyeli bir ömür biçiyorum şimdi,
Tez Dön sevgili.
Egitecegimiz küçük parmaklar var büyümemiş, solgun bakışlar.
Bir umut beklerim işte, Barış eyle bu sevdayı, kaya gibi inatçı yosunlar tutsun sol yanımda. Hasret gibi selamlarım var sana, yosun zayıf, yosun iğreti.
Tez Dön sevgili
Gamzenin içinde bir ızdırap var
İçinde göz yaşı birde hicap var
Kekeme bir sözdür yalan hesaplar
Titreyen dilinden sözlerin düştü
Her mevsimde bir yaprak, gazel bitti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!