Güzel anam
Doğanın güzel kokusunu
Denizin serin esen rüzgarını
Gökyüzünün uçsuz maviliklerini
Bir demet karanfille sunuyorum sana
Adım çoktur benim
Bazen bir bakarsın bulutta
Gökte uçan kuşta
Ya da hırçın dalgalarıyla
Döven denizdedir
Yitip giden aşklara yandık
Hep hüzünlü şarkılar dinledik
Ellerimiz boşluğu tanıdı
Yüzlerimiz hüznün derinliklerinde kayboldu
Bir sonbahar sabahında
Gece bir duvar gibi sessiz
Bir ölü gibi suskun ve çaresiz
Karanlıklar ezgisiz
Yürekler hırçın
Ama suskunluk içinde
Bir de sevdalar susmuş
Berrak sularda yıkadım duygularımı
Kaybolmasın diye yeşeren umut
Kilit vurdum çirkefliğin kapısına
Solmasın diye duygularım
Ellerimi yoldaş ellerine bağladım
Soğuk bir kış günü
Dışarıda kar yangınları
Yüreğinde tonlarca ağırlığında bir acı
Baba yüreği bu
Ulaşmıyor sesi
Ulaşmıyor
Sevgi bir adres değil
Arayıpta bulasın
Bir kalemdir mesela
Duygularını dile getiren
Sözcükerini resmeden
Bir kağıttır
Dedim ya gülüm
Başın dik ayakların üzerinde
Yaşamak gerçekten zor
Paylaşmak gerek umudu
İçtiğin suda aşkı
Yediğin ekmekte kavgayı
Sevmektir özlemek
Dokunmadan hissetmek
Konuşmadan sesini duymak
Yüreğini yüreğinin yanında
Gözlerini gözlerinde bulmaktır
Özledim demek
Bir ülke
Benim ülkem
Düşlerim kadar yorgun
Sevgim kadar yüce
Zincire vurulmuş toprağı
Yüreğine bombalar yağdırılmış




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!