Bakmak yaşama umutla
Yeşertmek karanlıklarda filizler
Gökyüzünün alev rengini
Yakalamak çocukların gözlerinde
Onlarla aramak yarını
Aşılmaz denen dağları aştık
Yürünmez yolları geçtik
Taşınmaz denen sevdaları taşıdık
Şafaktan şafağa köprüler kurduk
Avuçlarımızdaki meşaleler
Kaç yüz tanıdım
Hayata sunulmuş dokularıyla
Nice gözler gördüm
Şafakla aydınlanan
Acıyla yoğrulan
Sevdalarını yoldaş eyleyip güneşe yürüyen
Yağmurlu bir kış günü
Yüreğindeki yıldızları
Umudun bahçesine taşımak
Körüklenen ateşin sıcaklığını
Hissetmek iliklerine değin
Sen bilirmisin
Seher vakti habersizce
Kanatlarını açıp gelen
Hınç ve öfkeyi kuşanıp
Yarınlara koşanları
Zafere olan tutkunun ateşiyle
Yola çıktı onlar
Alevlerin alacakaranlığında
Beraberlerinde sevgi tomurcuğuyla
Adım adım yürüyerek
En yüce sevdaları yüklenerek
Beyazlı kadını gördüm
Uzun siyah saçları savruluyordu
Açmış kolarını bir gül gibi
Saçıyor yapraklarını etrafa
Duruyor rüzgarın esintisi
Usulca düşüyor saçları beline doğru
Kanat çırpıyor
Kanat çırpıyor
Yüreğimde hüzün bulutları
Özlemin çığlığını duydu
Durmuyor
Dinlemiyor
Geceler ölüm sessizliğinde
Ölüm ise gecenin içinde
Korkmak kurtarmıyor yaşamı
Kaçmak yetmiyor özlemeye
Susar ışıklar sabaha dek
Ağaçlar gördüğünü inkar eder
Diren yüreğim
Acıya ve zulme karşı diren
Bağrımızda karanfiller filizlensin
Güneşin yakıcılığıyla diren
Enginleri sevdayla tutuşturalım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!