Gönlüme öyle bir ateş düştü ki,
Sönüpte küllenen alev yeniden harlandı sanki.
Bak gülüm,
Sen duyarsın beni diye sana anlatıyorum her şeyi.
Sen de çekip gidersen ne yaparım bilmem,
Tutunacak bir yarım vardı hayata
O da seninle gider diye
Çok korkuyorum gittiğin uzaklara….
Ve sen de çekip gidersen,
Baharı gelmez bir daha sonbaharlarımın.
Anlamı kalmaz bir daha yazdığım satırların.
Beni anlayan nerden çıkar ki bir daha.
Bu saatlerde seninle sohbet etmenin hazzını
Nasıl ve kiminle duyabilirim….
Güneşin kalbine nasıl uzanabilirim,
Gecenin sabahına nasıl ulaşabilirim
Nasıl.
Gitme gülüm gitme,
Bari sen kal yanımda, yanıbaşımda.
Hani, görmesem de yüzünü
Sesini duyayım
İşte o zaman,
İşte o zaman,yeter bana
Rüzgarlara takılı saçlarının hayali,
İşte o zaman
İşte o zaman yeter bana
Kelebeklerin kanadında bana gönderdiğin muştular,
Duygularındaki o sıcak tebessüm
O zaman yeter bana.
Gitme gülüm gitme,
Bari sen kal yanımda, yanıbaşımda.
Bir sabah uyandığında beraber binelim
Bir iskelede bizi bekleyen sandala….
Ya gönlümüzü açarız,
Ya da biz açılırız engin denizlere,
Dalgalarla beraber
Yunuslar bize eşlik eder
Deniz kızları da şarkılarını söyler bizim için.
Kimse olmasın bizden başka.
Bir sen, bir ben!
Ama biz birbirimizden ayrı olmayalım
Yıldızlar kadar uzak…..
Gideceksek beraber gidelim,
Meçhul alemlerin kanat açmış ufuklarına.
Ama ben yalnız düşmeyeyim artık,
Sağnak gözyaşları altında yanaklarıma.
Ah gülüm ah,
Nasılda alıştım bilmem senin o iç çekişlerine,
Hani usulca bir merhabanın,
Yirmi dört saate yansıyan ılık tebessümü
Ve ardından,
Ve ardından kalabalık yüreğime dokunan,
O inci gözyaşları.
Yalnızlık ufuklarımda kimseyi dolaştırmadım,
Gecenin gölgelerinden başka.
Kimseyi göz yaşlarıma dokundurtmadım.
Sevmelere küstüm dostça ve arkadaşça olsa bile…
Ama sen
Sen girdin, birden bire,
O güneş almayan karanlık dünyama,
Ve ben nasılda alıştım senin,
O tatlı gülüşlerinde ki sıcaklığa…..
Gel gitme gülüm,
Silmesen de göz yaşlarımı
Bakmasan da gözlerinle göz bebeklerime,
Tutmasan da ellerimi,
O ipeksi dokunuşlarında sarmasan da tenimi.
Gel gitme.
Nasıldır sen bilirsin,
Gülün yedi ayrı rengini ve de
Karların altından semaya uzanan çiğdemleri
Ve kar tanelerinin
Semazenler gibi nasıl sema ettiklerini..
Ve sen bilirsin gülüm,
Hayatı gerçek anlamında yaşarken,
Satırlarımda nasıl dublörler kullandığımı,
Ve hangi replikte
Hangi suflörün benim yerime haykırdığını
Gel gitme gülüm,
Bana ses ol, güneş ol, yıldız ol.
Seninle duyulsun artık sedalarım,
Uzakta da olsan,
Bana bir tebessümün yeter,
Ben seni böylede seviyorum,
Küçük tatlı gamzelerinde.
Kayıt Tarihi : 6.2.2007 10:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bari sen kal yanımda, yanıbaşımda.
Bir sabah uyandığında beraber binelim
Bir iskelede bizi bekleyen sandala….
Ya gönlümüzü açarız,
Ya da biz açılırız engin denizlere,
sayın üstadım yine alfabeyi yutmuşsunuz...kalanlarlada biz çizer karalarız ancak..son söz yine sizin şiirlerinizin satırlarında dolaşsın...en derin saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (1)