İşkâl edilmiş memleketin dört bir köşesi
Demir atmış düşman gemilileri boğaza
Hüzünlü Bayrak dalgalanmaz eskisi gibi
Sokaklarda devriye geziyor İngiliz neferi
Şan ve şerefle dolu Türk’ün geçmiş tarihi
Üç kıt’a da At koşturdu bu milletin askeri
Esaret yakışmaz Türk’e vardır bir çıkış yolu
Bekliyor yolcusunu kıyıda bandırma vapuru
Pusulası yokmuş geminin kimin umurunda
Buluruz biz yolumuzu bakarak şafak yıldızına
Bir güneş doğacaksa sonunda bu yolculuğun
Engel olamaz hırçın dalgalar bandırma vapuruna
Çetin geçse de yolculuk göründü işte Samsun
Biraz sonra yanaşacak gemi sancaktan limana
Bir güneş doğacak kasvetli karanlık gecenin üstüne
Işıl ışıl saçları sarı okyanus gibi gözleri mas mavi
O günden bu güne tam doksan iki sene geçti
Yaktığı meşale aydınlatıyor karanlıkta yolumuzu
Terk edip gitti yetmiş iki yıl önce öksüz bıraktı bizi
Belli daha çok sevdi gittiği yeri dönmedi hiç geri
Sormadı kurduğu devlet kimlerin elinde perişan şimdi
Karada gözyaşı ile yürüyen atlas yelkenli muhteşem gemi
Sarıklı cübbeli kaptan ve yolcularıyla Denizde tekliyor şimdi
Türban bağlamış yelken direğine nispet ediyor ninemin yemenisine
Ant içmiş almıyor adını ağzına Türk olmak suç
Üst ve alt kimlik varmış gürül gürül akan asil kanda
Dön artık dön özledi arıyor bu millet ufukta gözleri
Ümitle bekliyor doğacak sabah güneşi bekler gibi gelişini
01.02.2011 Manisa
Necati KavlakKayıt Tarihi : 1.2.2011 11:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)