Bana şimdi biraz hüzün lazım

bugün kendimle baş başa kalmaya kararlıyım
yapılması gerekenlerin listesi duvarda asılı
gözlerimde parıldıyor ıslak bir yansıman
amansız kaygılar kemiriyor içimi
öfkem son had safhasında
ince bir buhar tütüyor soluğumdan
kasırga çıkmış gibi

uçurtması kaybolan çocuklar gibiyim
bana şimdi biraz hüzün lazım
mevsimlerin geçtiği hayallerden
gözlerinin buz mavisinde
huzur demleyip yattığım
hep ıssız
hep sus
tebessüm kokulu

aramızda adı konmamış bir şeyler var
sürüp giden bir savaş bu sanki
silahsız bir harp
bir iç çatışma
kelimeler anlamlarını yitirmiş
yalnızca cevapsız sorular sayfalarda
uçup giden yıllardan
bihabersin

zihnimde bin hikaye hüzün
hızla koşup giden düşünceler
gerilmiş üzerlerine siyah bir tül
göğsüm kıpır kıpır
keyfiyetsizim
sabahın bu erken saatinde
dörtnala bir özlem senden
dolu dizgin bir iç acısı

bazen sessiz bazen farkına bile varmadan
ciğerlerime sinmiş kokun
seni taşımak zor
gizli saklı
bile bile ruhuma yeniden üfleniyorsun
taze bir nefes gibi

içimi sarmalıyor onca olaylar
araya bir gecenin rüyası giriyor
bir hayli hayal kırıklığı senden
çarpıyor sesler şuuruma
üzgünüm,
benim hatam
kumsaldaki kum taneleri
gökteki yıldızlar

redfer