Yer yerinden sarsıldığı gün düştük bu dipsiz kuyuya.
Şimdi o kuyunun duvarlarına çarpa çarpa derinlere iniyoruz. Bizi o kuyuya kim itti, bizi ne çekti bilmiyorum ama şimdi tarif edilmez acılar içinde karanlığa boğuluyorum. Tutamıyorum ellerini. Kalbim sürgün yeri, hasat zamanında sevinçlerim. Yitip gidiyor güzel olan ne varsa, engel olamıyorum.Kanadı kırık kuşlar düşüyor hayallerime, sessizliğe çığlık oluyorum.
Bir adım da aşk tı benim, koşulsuz severdim, suyu tükendi baharımın, sensiz sevemiyorum. Koşta gel artık, bak bu yıkılan şehir benim. Bul beni yıkıntılarımla, çek al bu yanan ormandan. Sular serp ciğerime, sönsün kavrulan nefeslerim.
İlk defa haykırmıyorum sana. Çok yalvardım, gelmedin. Uzaktan seyrettin kıyametimi. Yalvarırım sevgili, anladım gelmiyorsun, bari rüzgarını gönder. Talan olsun gecelerim, dökülsün yaprakları büyük sevdamızın, yalvarıyorum işte. Hasretim acı vermelerine, rüzgarını gönder bana, RÜZGARINI GÖNDER.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim