Sana hoşça kal dediğim son gün.
Bir yürek can veriyor, bir ruh ölüyor.
Ne geçti elimize, ne kaldı dünden bugüne.
Sadece mendiller konuşuyor.
Sadece Azrail kapıdan gülümsüyor.
Az sonra bu anlamsız dünyadan göçüp gideceğim.
Bir sen kalacaksın geride, bir de bensizlik.
Her şey yorgun bir acının içinde saklı.
Hani seneler boyunca süren.
Hani karanlıklar boyunca devam eden.
Bir şiir çıksa da, anlamını bulsa bu çocuk.
Bu çocuk yeniden şair olsa ve merhaba dese.
Keşkeler olmasa da, gönlümüzce eğlensek.
Bir daha sevsek, bir daha bütünleşsek.
Bir kez daha oynasak bu filmi.
Hayat denen melodiyi, şarkı denen kaderi.
Bir kere daha anlam bulsak içimizden.
Yüreklerde kuşkular olmasa, gönlümüz özgür olsa.
Barışsak tutkularda, arzularımız sabaha dek fışkırsa.
Alev alev yansa bedenlerimiz.
Yastık ve yorgan bizim yüzümüzden çaresiz kalsa.
Acaba sever miyiz, yoksa nefret mi ederiz?
Ne düşünelim, neyi gerçekleştirelim?
Nereden nereye sevgilim.
Anlamlar yerini buldu mu, yoksa yarınlara mı kaldı?
Anlayacağın,
Hem ölüme, hem de yaşama sığamıyorum.
Anlayacağın,
Artık dilim söylemiyor, artık gözlerim görmüyor.
Çünkü her şey sende kaldı.
Çünkü her şeyi gömdüğüm yer sensizlik.
Acaba acı denen filmde var mıdır bir dinginlik?
Bir öykü var mıdır, ya da bir hikaye…
Bir şiir, ya da bir roman gelir mi…
Nerede hata yapıyorum, ya da neden bu kadar çok seviyorum.
Bütün bunlar yüreğimi bana dar ediyor.
Bütün bunlar seni bana geri vermiyor.
İnsan aşkına yüreğinden bakıyor.
İnsan kaderine inancıyla karşı koyuyor.
Ve aşk denilen,
Sonsuza dek sürüyor.
Kayıt Tarihi : 5.5.2016 01:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!