Bana Göre Değil Bu İşler

Anılar tuş olur çürük bellekte
Şu devrilen ağaç, uçuşan kuşlar…
Hasret elenir mi ince elekte.
Hani gül için çıldıran bülbül?
Hani Leyla için deliren Mecnun?
Ya dehliz azabına ne diyeceksin?
Çözdüğün yumaklar sarılır bir bir
Sevda size kalsın , kör kuyu size.
Bana göre değil bu işler.

Sağ olun dostlarım, ben almayacağım.
Gidip sevda mahzeninde uyuyacağım.

Deliyor beynimi bir kızgın güneş.
Kaynıyor kafatasımda anıdan aşım.
Kararan gökyüzü nerede güneş?
Niçin atılıyor bu buzdan oklar?
Günahkar mı dersin bu yeryüzü.
Bir bahar- bir yaz, bir bahar-bir kış…
Kayboldu bak, ak sakallı dedeler.
Bana göre değil bu deviniş, bana göre değil.

Günahkar nefsimden arınacağım,
Gidip sevda mahzeninde uyuyacağım

Sular sakin , sular dingin,
Sular yüce bir gönül kadar engin.
Dinginlik sır oldu, köpürdü sular
Nasıl da yuvarlanır koskoca taşlar.
Ayaksız ejderha sürün inine.
Susuz bir denizde boğuldu insan
Bu ne yorgun akşam kasvet dedesi?
Mutluluk getirmedi parlayan güneş.
Bir öyle bir böyle, nasıl şaşırmaz beşer.
Sizin olsun bahar, sizin, müjdeci kuşlar.

Sükutu yorgan yapıp bürüneceğim,
Gidip sevda mahzeninde uyuyacağım

Savur eteğini savur.
Uçtu, uçtu kelebek.
Kaç adım atsın ki bebek.
Dağı fare taşır, dünyayı öküz.
Kime ahkam kesiyorsun divane,
Sırtlanın çenesinde kalır insanlık.
Ben beni benimle yaşıyorum,
Gittikçe yalnızlaşıyorum.
Şehvet size kalsın, düş size kalsın
Ben artık kaçıyorum.

Feleğin eğlencesi olmayacağım,
Gidip sevda mahzeninde uyuyacağım