Bana Dinsiz Diyen Yobaza Bak Hele!

Hüseyin Çubuk
374

ŞİİR


45

TAKİPÇİ

Bana Dinsiz Diyen Yobaza Bak Hele!

Bana dinsiz diyen yobaza bak, hele!
Kulaklarını aç da, beni iyi dinle!
Ben senin gibi din taciri değilim!
Hiç bir din örtü değildir üstüme!


Din üzerinden baskı, tehdit, siyaset, sizde!
Dini hep alet ettiniz, duygu sömürüsüne!
Sen benim dinimi göremezsin elbette!
Çünkü, hiç bir din örtü değildir, üstüme!


Bana cahil diyen, yobaza bak hele!
Sen nerede, insanları tanımak nerede!
Tanısaydınız, uşaklık etmezdiniz ABD ye!
Tanısaydınız, düşman olmazdınız Atatürk'e!


Kadını, tekrar köleleştirme çabası sizde!
İnsana kıyılırmıymış hiç, saçı gözüktü diye!
Her fırsatta saldırırsınız, hukuka,demokrasiye!
Çünkü, kadın demokrasi ile adımını attı, özgürlüğe!

03/11/2009

________________________________________________

HİKAYESİ;
________

BİZLERİ TUZAĞA DÜŞÜREN ARZULARIMIZ.. (Alıntı)

Asya da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır.
Bir Hindistan cevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistan cevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı
büyüklüktedir. Yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz.

Maymun tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar
geldiğinde maymun çılgına döner, ama kaçamaz. Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu sadece, kendi bağımlılığının gücü
tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey, elini açıp yiyeceği
bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.

Bizleri de tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey,
arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Yapmamız gereken; elimizi açıp benliğimizi, bağımlı olduğumuz şeyleri serbest
bırakmak ve dolayısıyla hür olmaktır!
____________________________________
____________________________________

BEŞ MAYMUN HİKAYESİ..

Kafese beş maymun koyarlar. Ortaya da bir merdiven konur

ve tepesine de iple bir kangal muz asılır.

Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak

istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkılır.

Her bir maymun aynı denemeyi yapar, buz gibi soğuk suyla ıslatılır.

Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar.

Bir süre sonra muzlara doğru hareketleneni diğer

maymunlar engellemeye başlar. Su kapatılıp

maymunlardan biri dışarı alınır, yerine yeni bir maymun konulur.

ilk yaptığı iş, koşup muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur.

Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu bir de döverler.

Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir.

Ve o da merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer.

Bu maymunu en şiddetli ve istekli döven de biraz önce diğerleri

tarafından engellenen ve ilk dayağı yiyen birinci yeni maymundur.

Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. Bu da ilk atağında

diğerleri tarafından cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni

gelen ikisinin en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda

hiç bir fikirleri yoktur ama en iştahlı dövenler de onlardır.

Sonra en baştaki ıslanan maymunların dördüncü ve beşincisi de

yenileriyle değiştirilir. Ama tepelerinde o bir kangal muz hala

asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır.

Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmektedir...

işte bu nokta organizasyonel (ya da toplumsal) negatif öğrenmenin

şartlanmanın başladığı yerdir. Artık Türkiye de olduğu gibi kötü

yönetilmeyi ve maymun davranışını kanıksarsınız, hatta hayatınızdan

memnun olmaya başlar, kurulu düzenin savunucusu

olup karşı çıkana da en çok ve en iştahla siz engel olursunuz

İşte ideolojilerin tabulara dönüşümünün hoş bir anlatımı...

(Alıntı)

______________________________________

Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil vardı, bizim elimizde topraklarımız vardı.
Bize gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler.
Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı.

Jomo Kenyatta
(KENYA Kurucu Devlet Başkanı)
_____________________________________
_____________________________________

Hüseyin Çubuk
Kayıt Tarihi : 3.11.2009 06:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İlyas Ateş
    İlyas Ateş

    Bir insan Atatürk ü sevmiyorsa gerçekleri hale görmüyorsa dinin ne anlama geldiğini
    Bilmiyorsa sözde inandım demenin ne anlamı var inanan bir insan ne yapmalı
    Bütün peygamberler ne için gelmiş adamlarda akıl mantık yokki anlasınlar yada
    Anlıyorlar da işlerine mi gelmiyor Bütün peygamberler devrimcidir olan düzene karşı
    Adamlar din deyince namaz akıllarına geliyor gece gündüz namaz kıl bakalım
    Namaz kılmak çözüm mü çözümse bizde işi güçü bırakalım hep namaz kılalım
    İnançlı insan zalimin karşısında olur yanında değil bu kesin ve net bir durum
    Eğer ki bir inanç zalimleri destekliyorsa o inanç değildir bir şömürü düzenidir
    Hocam neyse kısa keseyim herkes kendi yoluna şiirde çok anlamlı idi
    Hikayesi de okudum çok anlamlı buldum dönlünüze ve kaleminize sağlık
    Selam ve saygılarımı sunarım

    Cevap Yaz
  • Dursun Alabıyık
    Dursun Alabıyık

    Harika bir şiir. Yüreğinize sağlık üstadım.?? Tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Filiz Kalkışım Çolak
    Filiz Kalkışım Çolak

    Tanısaydınız, uşaklık etmezdiniz ABD ye!
    Tanısaydınız, düşman olmazdınız Atatürk'e...işte sözün bağnazların yüzüne tokat gibi indiği sözler...kendi kişmliğini özünü atasını tanımayan dan hiç bir halt olmaz..olsa olsa ancak böyle satılmış haysiyetsiz şerefsiz olurlar...kahrolsun emperyalizm...yaşasın tam bağımsız Türkiye..+++10...ANT..

    Cevap Yaz
  • Nurten Temel
    Nurten Temel

    Bana dinsiz diyen yobaza bak, hele!

    TEBRİK EDERİM GÜZEL YÜREĞİNİZ VE YÜREĞİNİZDEN GEÇENLERİ KALEME BU KADAR GÜZEL ALDINIZ İÇİN ...

    Cevap Yaz
  • Leyla Kandemir
    Leyla Kandemir

    öyle güzel yazmışsınız ki..,10 puan diyorum sadece

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (57)

Hüseyin Çubuk