Bam teline yüreğimin basma
Yangınlar salarım altı yönüne bu şehrin
Altını üstüne getiririm
Kendime göre dayar döşerim caddeleri
Keyfimce abideler dikerim sokak başlarına
Adliye duvarlarına siner aklama kararlarım
Manşetten haber olurum nefsimin ilk baskısına
Askıya alırım üzerime düşen vazifeleri
Zayıf noktasından vururum feleği
Ufuk çizgisi gerdanlık olur koynuma
Akşam güneşini elmas deyip takarım
Akarım yürek kanallarında aşkımın
Son şaşkın ilanını da verip ilk elden
Yirmi üçünü tamamlamadan yarı yolun
Alır başımı kalırım buralarda
Israrla git diyene inat
Sırılsıklam terk edene inat
Kendi kendime gererim kol kanat
Kıt kanaat sağlanır belki geçimim
Sıcak yatak değil ılık
Sıcak yemek değil belki kuru gıda
Ama sırf kendime inat
Fırsatları değerlendirip daha da yaklaşmak
Aldığım alkışları hep sana
Her seferinde beni en çok korkutana
Ve vurduğu yerde değil
Baktığı her yerde bir nebze gül bırakana
Anlamadığım nokta neden hep sana
Ağzı açık aklı karışık koşarım
Bam teline yüreğimin basma
Bir gün ‘seni seviyorum’ derim
Aslına bakarsan kendimde şaşarım
Sarı yapraklarında bir el yazmasının
Doğal boyalarla içi içe bir yaşam
Açıklamasız resim resimsiz açıklama
Elimden gelenin hepsine kefalet
Senin için bu kadar göze alabildiğim
Varsa daha ötesi ben hep yersizim
Erken davranıp şeker katsaydım olaya
Mesele kökten çözülebilirdi mesela
Belli bir vezin gerektirmezdi belki mevzu
Art niyet beslenemezdi doğal ortamında
Köküne kıran girmiş bir sebat tarlasında
Sana sevdam nisanda billur yağmur
Simsiyah hayaller içinde bir nur
Seninle yaşanan ayrılık durgundur
Ve uğruna utanılır da sevdanın
Serçe kanadına takılır en güzeli kıymetlinin
On sekiz bin âlem çıksa ortaya
Bir alametini açık eder
’Varlığın hevesi’ senin sırrında
Sırtında henüz örneği görülmemiş bir ayrılık
Geçmişe aykırı yaşamlar var torbanda
Kaçmak mı hikâyenin can alıcı noktası
Yoksa açmak mı kalbini
Ölmeden önce bütün avuntulara karşı
Çarşı pazar dolaşmak
Ve akabinde mezara kadar ulaşmak
Değil omuzlar üzerinde gezmenin güzergâhı
Kanadı mı kanadı akıl denen kuşun
Yoksa aksanında mı sorun var
Aşk yolunda aklını uçuran sarhoşun
Koşsan da şu lahza bir medet değil hadiseye
İşin geçme vakti çoktan geçti işten
İçinde buhran atalet
Pek çok sefalet barındıran yaşamlar
Misal katar kendini bilmez kalıplara
Kendini bilmek aşkı bilmek
İşlemek demek yürek tezgâhında
Arz ederim ilgili kurum ve kuruluşa
Ki varsa maddi bir yaptırımı sevmenin
Henüz aklım başımdayken silin defterden
Sıcak ilişkilerle çelişkiler giderildiğinde
Sakın ürediği düşünülmesin iyiliğin
Sadece insan olmanın hakkıdır bunca çaba
Her seferinde olduğu gibi seni
Hoş görüyorum aşkımın sayesinde
Ve bu şehir içinden çıkılmaz
Atsan atılmaz bir vaziyet alıyor.
İzin olursa sana da uğramak istiyorum
Ne olursa olsun halim
Vaktim yerinde olursa
Birde tam tutturursam kıvamını sevdamın
Git diyene inat sana kalmak istiyorum
Ne olursam olayım
Sandığım gibi olmasın hayatım
Paslı kilitlerle içeriden kilitli sandığım
Açmak kadar kapatmak ta imkânsız
Bir muamma olmasın aşkım
Olaydan tam bağımsız
Çatal bir yolculuk mevzu bahis
Ya altında kalmak var aşk yükünün
Kıymetini bilemeden çaresiz
Ya hakkını vermek aşka
Hak ettiği yerde
Ama hep habis düşmana inat geliyor içimden
Bam telini yüreğimin koparıp atmak
Toplamak tel tel dökülen sevdalarımı
İçim dışım bir olsa da içmeden
Edemiyorum sunulan doğruluk şarabını
Biliyorum kıymetini sevdamın
Ve yanıyorum yüreğimin bam telinde
Kaybettiğim insanlığıma
29.03.2008
-KTHY-
Kayıt Tarihi : 29.3.2008 02:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)