Deneme Hikayeler
Balıkçı Baba-Papanın Burnu
Küçücük kulübesinde, köpeği ile yalnız yaşayan balıkçı Nuri baba, evinin penceresinden denize doğru başını uzatarak, yalnızlığına ortak olacak bir dost bekliyordu. Akşam olana kadar, uf...ku gözetleyen Nuri baba ne gelen, ne de giden olmayınca, esen lodosun içeriye girmesini önlemek için, penceresini kapatıp, denizci fenerini yakıp, şiltesine uzanarak, gözlerini yer yer örümcek ağlarının kapatmaya başladığı evinin iç tavanına dikti. Bu günlerde hareketleri donuklaşmış, düşünceli bir hali var, bunun sebebini kendisi de anlamıyordu.
Bu gün tam üçüncü gününe giren lodos, hiç olmadığı kadar şiddetini artırmış, denizin kayalıklara çarparak çıkardığı sesten balıkçı Nuri babanın tek dostu, miço bile korkmuş, dışarıdan kapıyı patileriyle tekmeleyip, beni de içeriye al der gibi hırıltılar çıkarıyordu. Kulübenin kapısına kadar gelen dalga, miçonun uzun tüylerini sırılsıklam yapmış, bir çocuk gibi ağlıyor, hırıltılar gittikçe sesli bir havlamaya dönüşünce, gecenin karanlığı dışarıyı gizemli bir havaya sokuyor, korku filmlerindeki ustaca hazırlanmış mizansen, burada çakan şimşeklerle birlikte gerçeğe dönüşüyordu.
Hayata küsen, artık hiçbir şeyi umursamayan haliyle, istemeye istemeye yerinden kalkarak kapıyı açan balıkçı Nuri baba, neye uğradığını şaşırdı! Açılan kapıdan sanki niye geç açtın diye intikam alır gibi, balıkçının üzerine atlayan köpeği, balıkçı Nuri babayı geriye doğru sendeletip, düşmesine sebep oluyor, ıslak tüyleriyle Nuri babayla birlikte yuvarlanan miçonun ağırlığıyla baba bir müddet olduğu yerde hareketsiz kalakaldı. Miço ise yaptığından mahcup olmuş edasıyla, sahibinin etrafında dönüyor, kokluyor, ceketinden çekiştirerek kalk der gibi efendisine garip iniltiler çıkarıyor.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta