Balığın Hasreti Şiiri - Söğüt Gölgesi

Söğüt Gölgesi
56

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Balığın Hasreti

Ben bir gönül ehliydim, hasret sıkmazdı beni,
gel ki bu itinasızlık,
bu zıtlıklarla dolu düzmeceler üzdü beni...
Her adımda suskunluklarıyla
zorladılar sabrımı
ve nihayet taşırdılar en son damlayı da.
Anlamadılar ki, gün gelir,
deniz boğmaya başlar
aptal balıkcının ağına düşecek balığı da...

***

Sence de çok geç kalmadı mı:
yolu beklenenler,
uzatılacak eller
ve de vaktinden önce yüze söylenecekler?!
Sustular...
Göz göre-göre, söz öle-öle sustular...
Gökte sükut:
Yaratılanların faciasına...
Yerde sükut:
Işıklı geleceğin badırasına...
Evde sükut:
Gidenlerin hatırasına...

***

Çok erken ayrıldı yanımızdakiler de
baş vurup denizin gür sularına
battıkça battılar
derinden-derine, dipten-dibe...
Bazıları boğulmak için,
bazılarıysa yeniden doğmak için...
Her gece en az üç kere Ay’a,
üç kere de yıldızlara bakmıştım...
İlk ben konuşmuştum sükutun ardından:
terk ederek gidenlerin,
itinasızca susanların
sövmüştüm arkasından,
sonra da ilahi olan her şeyi yalanlamıştım.
Beklemek ahlaksız eder demişti üstad...
Önceleri buna inanmamıştım...

***

Senden öncekilerin o boğuk seslerini
ara-sıra duyuyorum uzaktan şimdi.
Sense...
Sense öyle susmuşsun ki...
Zamansız gelip de geç kalmanda
bir günahın yokmuş gibi...
Bir ömür boyunca da böyle yaşayacağım:
hasretine ebedi tutulmuş gibi...

***

Bir gece seslen bana
Ay yarımken,
yıldızlar sıkıyken.
Yolum uzun olsa bile, etraf zulmet,
dan sökülünceyedek gelebilirim...
Suların basıncı da tutamaz beni,
içimde öyle bir hasret var ki,
bir tek sıçrayışla suyun dibinden
bir anda Güneş’i görebilirim...

Söğüt Gölgesi
Kayıt Tarihi : 3.7.2023 09:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Söğüt Gölgesi