İki arı bir çiçekten emdiler,
Biri zehir biri bal peydahlandı.
İki insan bir tohumdan gömdüler,
Biri diken biri gül peydahlandı.
Havva zürriyeti çoğaldı yağdı,
Huri kız gelince hilafet doğdu,
Nefis Şit’i küpte felç etti boğdu,
Yetmiş iki buçuk dil peydahlandı.
Şeytan isyan etti Allah’a karşı,
Kullar ona uydu inletti arşı,
Peşinde koştular şerrin marş, marşı,
İnsanın değeri pul peydahlandı
Kudurdu insanlar nefse taparak,
Benliğin peşinde bene saparak,
Kıtlık gelmiş gibi zorba yaparak,
Savaşlar kavgalar çal peydahlandı
Mervan’ı Maviye cana susadı,
Kerbela Çölünde kana susadı,
Daha da yetmedi gene susadı,
Mezhepler oluştu yol peydahlandı.
Dost evveli, gönül, hatır, hayırdı,
Siyaset kızıştı taraf kayırdı,
İnsanları birbirinden ayırdı,
Gerildi sağ ile sol peydahlandı.
Sevgi bilmeyeni besledim hayli,
Edepsiz er kansız cahil heyheyli,
Dışardan bakınca hatundur beyli,
Arsızlık yolsuzluk dul peydahladı.
Mayalar karışmış bozuktur serler,
Güncel oldu yolsuz edepsiz sırlar,
Yatağı kurtlanmış kokuyor kerler,
Edepsiz er kansız kul peydahladı
Yaşamak istemem daha ne görem,
Güllerim yolunmuş diken mi derem?
Fikir zehirlenmiş kime el verem,
Virüslü, mikroplu zül peydahlandı
Ali Uzun’um der şaştım heybete,
Geçim derdi için geldim gurbete,
Tuvalete çıkardılar nöbete,
Bende bin bir çeşit hal peydahlandı.
Kayıt Tarihi : 10.4.2012 17:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)