Geceye bakarsın bazen
Kurt sürülerinin uluyuşuna götürür seni uzaklar
Ve sert esen rüzgar…
Eşiklere oturmuş asırları düşünürsün an gelir
Kimler geldi
Kimler geçti diye…
Sessiz bir doğruluşa hayır demez uzun saatler
Yatağa uzanışa
Biraz olsun unutuşa
Uykuyla…
Ve ulumalarını keser sessizce kurtlar
Uyu diye
Sen…
Toprak tenli adımlarıma dokunmak isterim bazen
Dönüşü olmayan…
Bilirim
Her bir adımım geçmişe savrulur istemsizce
Ve bir daha geçen zamana hükmü geçmez hiçbir şeyin…
Bir an
Bir dakika
Bir ay
Bir ömür
Ya da binlerce yıl
Sığışırlar hep
Aynı çemberin içine
Topyekün bir yaftaya maruz bırakılıp
Değersiz bir şey hükmünde
Konur adı
Geçmiş diye…
Zamanın taşraları vardır gözlerden ırak
İndirgeyip kendini bir kuytu hükmüne
Dalgın ve yorgun bir ihtiyar kadın kisvesinde
Kimseler bilmesinlere
Kimseler istemesinlere
Bakir bir masalımsıya kalsın yeter ki der gibi
Son demlere serili gidişlere
Taşraları vardır zamanın
Ebediyetlerde…
Ve sessizce mizanına yoğunlaşmak vaktidir artık
Kırçıllı bir ömürle baş başa kalmanın dayanılmazlığında
Güz, dayanır ansızın
Aksi bir alacaklı edasıyla kapıya
Mevsim değilse bahar
Gün değilse uzun
Hiç kolay değildir vuslat
Hele kırıksa pencerelerin, kapıların
Hele çökükse damın
Bir de yıkıksa duvarların
Hiç kolay değildir çekip gitmek
Hem de hiç…
Yeni bir sayfanın kirli mi
Ya da beyaz mı olduğunu bilmeden
Hiç kolay değildir işte
Bırakıp gidebilmek
Huzur içinde ölebilmek…
Kayıt Tarihi : 8.7.2022 13:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yarının sayfaları beyaz olacak
Yıkık dökük mekanlardan gitmek gitmek ne zordur, geride enkaz bırakarak
İkircikli yürekler çoğu kez siyah
Huzur bulurmu ki bilinmeyen bir dünyanin iç mahsenine gömülen ...inançla birşey goturmediyse eğer
Huzuru aramayan var mıdır yeryüzünde?
ve huzuru iyilik ve güzelliklerden başka bir yerde bulabilmeye uğraşmak, beyhude değil midir aslında?
Ya gaflet, ya da hırs... Ya zenginlik, ya güzellik...
Oysa huzur herkesin erişebileceği bir yerdedir de, kimse tenezzül etmez.
Ve huzuru aramakla biter ömürler...
Kışın ansızın bastırdığı gibi, ihtiyarlık ve ölüm de çabucak geliverir...
Ve biz...
Hala huzuru aramakla geçirip tüketmişizdir de zamanı, vakit tamam olmuştur ansızın...
Bir çiçeğin güzelliğini görmeye tenezzül etmeden, huzura nasıl varabilir ki insan...
Hayret...
Dediğiniz gibi...
İnançla bir şeyler götürmeli insan...
İnançla hayatı güzelleştirmenin peşinde olmalı...
İnanmalı huzura, nimetlere ve sağlığa...
Şükretmeli nihayetinde...
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalınız...
TÜM YORUMLAR (2)