Dün ikindi ezanlarıyla,
Kapalı Çarşı’nın önünden geçtim.
Tarihin tozlu sayfalarından
Babı-Ali yokuşunu aştım.
Ayaklanan aydın kalemlerin izinden,
Bilgeliğin yollarından geçip,
Onların soluduğu havayı hissettim.
Amansız bir direniş sürüyordu hala,
Cahilliğe, gericiliğe karşı…
Düşüncenin susturulduğu yerde,
inadına bir ışık yansıyordu yüreğimden.
Sesler duyuluyordu gür ve aydınlık…
Sesim o sese karışınca,
susmam imkansızdı artık.
Aydınlığa giden bu yollardan uzak olunamazdı.
Yüreğime bir defa düşmüştü gözyaşı esaretin.
İçimde yanarken kor bir ateş,
İstanbul’un güzelliğiyle bütünleştim…
Yaşam felsefemiz inançlı, insancıl olmayı öngörüyordu.
Sonra dostluğun dergahından geçip,
Susuzluğum deminde bir cam-i avlusunda durarak,
Sebil tasından su içtim.
Özgürlüğe, Akdenize, güneye doğruydu yolum.
Ve bir İstanbul şehrine vurgun,
Babı-Ali yokuşunu aştım.
Hatice Elveren Peköz
Hatice Elveren Peköz
Kayıt Tarihi : 19.7.2009 16:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bilgeliğin yollarından geçip,
Onların soluduğu havayı hissettim.
Amansız bir direniş sürüyordu hala,
Cahilliğe, gericiliğe karşı…
Düşüncenin susturulduğu yerde,
inadına bir ışık yansıyordu yüreğimden.
Sesler duyuluyordu gür ve aydınlık…
Sesim o sese karışınca,
susmam imkansızdı artık.
Yüreğinize sağlık. Anlamlı, güzel şiirinizi severek ve beğenerek okudum.
TÜM YORUMLAR (2)