Sessizdi konuşmazdı, kaşlarını çatardı boş yere sebepsiz,
Asiydi ama masmavi düşleri vardı, sakladığı tarih kitapların her sayfasında.
Hissederdik, içinde bitip tükenmeyen yangın bitiriyordu onu,
Elden bir şey gelmiyordu anlatmıyordu, belki de anlatacağı şey için zaman kolluyordu…
Yatamıyordu geceleri, elleri pencerenin kolunda seyrediyordu sokakları,
Her ekip sirenin de eğiliyordu sanki koca bir ülke ölüm fermanını imzalamıştı.
Yakıyordu sigarasını koyu demlediği kaçak çayıyla, koca bir of çekiyordu geçmişine,
Çaldığı şarkıdan belliydi suçu saz çalmaktı yaşantısı bahtiyar…
Yer gök bilirdi onu bazen gökyüzünden kopan uçurtma,
Bazen de; kanadı kırık güvercindi gökyüzünden yere çakılan.
Sıla bilmişti yaşamayı hep, firardaydı kaçardı köşe bucak,
Vücudu taşıyamıyordu düşüncelerini, ölüm çareydi ona ancak…
Kayıt Tarihi : 5.1.2009 23:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)