Ücra batakhanelerin en virane köşelerinde, ayıp kapatan ışıklar altına ihdas edilen sözde sahnelerde, bağırıp, çığırarak yenilen naneye müzik denmez. Haliyle o naneyi yiyene de müzisyen diyemeyiz. Sizin müzik dediğiniz şey, ucuz piyasa vaktinde gırıldayan bir karından çıkmış ve sadece kokmuş et ticaretine eşlik edebilecek mahiyette ki düz seslerden oluşmaktadır. Vel kelam san'atçı edasıyla ortada dolaşmayın. Bilin ki; " san'at herkese bol keseden dağıtılan bahşiş değildir! "
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta