Sultanlık, krallık, çarlık
Ben kurarım ben yıkarım,
Bana kahramanlık yapma
Zindana kor, ben salarım
Tacın, tahtınla övünme
Neden sitem edersin
Alın yazım, canımsın
Zaman seni eskitmez
Mazi olmayacaksın,
İster fırtına olsun, isterse kasırgalar,
Yanımda sen oldukça
Bir rast, bir neva, bir hüzzam çaldı
Masada kim varsa bundan haz aldı
Bir, benim gözlerim ufka dalardı
Biliyorsun, zaafımsın sen benim
Bana bir kelimen, bakışın yeter
Donan gönül kutbunu ısıtansın yakansın
Susamış çöl gibiyim pınarsın can katansın
Dalında bir gül değil sen gülsün sen gülşensin
Sana canan diyemem canan değilsin cansın
Şarkılarda sen varsın bestedeki nağmesin
Ne gerek var bana kurşun atmaya
Vurgun yedim gül yüzüne bakarken
Lazım değil kadehten mey tatmaya
Sarhoş oldum sen kahkaha atarken
Mecburmusun kaşlarını çatmaya
Bilirmisin ne demektir
Seni yaşamak,
Kavramların ötesinden
Seni hissetmek,
Erişilmez güzellikleri paylaşıp da
Gökkubbeye yukardan bakmak
Sen Rum soyundan
Ben Kayı boyundan
Neslimiz se Adem oğlu
Biz kardeşiz be Yorgi
Soframızda kuru fasulye
Sen beni bırakıp gideli beri
Ne köye uğradım ne de kahveye
Biyol haberini almak istedim
Sana kaç kez mektup attı dediler
Posta mı gecikti yoksa kayık mı
Anlaşıldı ayrılığı yazdın artık yazıma
Bir gariplik çoktan çöktü mızrabıma sazıma
Kötü deme düşman gibi bakma sakın yüzüme
Dur söyleme sakın deme ben bırakıp giderim
Hani nerde kalbindeki gizlendiğim köşeler
Ne de güzel yaratmıştır yaradan
Aylar yıllar geçse bile aradan
Yaşadığım anlar zaten sıradan
Buradayım, şu imzaya beş kala
Sen en güzel demlerini yaşarsın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!