Ben geçerken yollardan uğradım
Kanı hâlâ üstünde duran bıçaklara
Şu karışmamıştı hâlâ kanlara
Ha ! Karıncalanır uzuvlarım ha ! Karıncalanacak
Tutulacak bir beden varsa herkesten önce tutayım
Milim milim bir kilim gibi dokunacak
Bedenlere ,nedenlere en umulmaz şehvetlere
Okunacak kitap varsa okuyayım içindeki yazık edenlere
Kim bilir ruhum karakterler gibi okunacak
Okunacak ama
Hangi gencin boynunda urgan olacak ?
Ruhum ha ! Bozuldu ha ! Bozulacak
Ben bir ıslıkta karar kılıp ha bire aynısını çalarken
Saatleri durdurmaya da çalışırdık
Şu en güzel bir şeyleri ispatlamış dakikalara inat
Kendimizi de durdurmaya çalışırdık
Agzimdan çıkarttığım seslerle on binler toplanırken başımızda
Herkeslere derdimizi anlattık birer birer
Dinleyen dinledi
Bulanan bulandı renkleri renk renk soldu
Bilseydim senden aydınlık başka yerler
Islıklardan,on binlerden,dertlerimden dahi kaça kaça gelirdim
Şu en güzel saatlerde
Şu en güzel Ağustos gecesi saatlerinde...
Şu denizlerde seni yüzerek geçmek
Karalara inat, sularda peçete satmak gibidir
Gözümün varisi
Bir damla gözyaşı olurdu bazı akşamlar
Onun da saltanatından korktuk iki gram peçetelerle sildik tarihten
Geçen gün kırık çember içinde bir matematik hesabı yaptık ki sorma !
Bilinmeyenleri bir yerde
Bilinenleri her yerde
Mevsim yine sonbahar
Merkantların yanlış hesabı olsa gerek
Felfecirlerin dedikodusuna acısız mezeler olduk
Baharatlarımı kabahat saymışlar,bir güzel inananlara satmışlar
Nerde kaldı o güzel anlatmalar ve antlaşmalar?
Şimdi yaşadığım her gün dışarıdaki yağmurlardan götürüyor
Ama her şey yolunda tatlım !
Kayıt Tarihi : 22.8.2025 18:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!