bir başka yörüngeye sakladım
beni benden.
korkularıma gülüp geçiyor şimdi aynalar.
mavi diyorum ellerimde nasılsa
birazdan yeşilde gelip konacak avuçlarıma
herşey daha güzel olacak,
bu nasıl bir masalsa.
çocuklar;
haydi! şimdi koşun yemyeşil kırlara,
masmavi gökyüzünün altına.
şarkılar söyleyin tam yürekten
ama çocukça.
bakarsınız bende kaçar gelirim yanınıza.
saklandığım yörüngelerin yıldızları gözlerimde
ellerinizde bir uçurtma olur,
uçar giderim sayenizde.
Kayıt Tarihi : 10.12.2006 18:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ŞİİR: Bahar Oluyorum - Cevat Çeştepe 08.04.2015 16:10:00
Baharın geldiğini görmek değil hissetmek gerek,
Kuru dallarda açan tomurcukların çıtırtısını örneğin,
yaprağından önce güneşe diklenen gül goncalarını,
ceviz ağacının kıvrım, kıvrım tuğlarını ve mini minnacık
yaprakların ıtırlı kokusunu...
ekinler arasında boy veren sarı çiçekli hardallarla
papatyaları özümsemek,
tuğlu dikenlerin mor çiçeklerine konan yabanıl arıların
zaferini yaşamak onlarla doyasıya...
takılıp bir kelebek sürüsünün ardına, bilinçsizce koşmak
yeşili alı birbirine karışmış kırlarda...
Hınzır karabaşla körebe oynamak da var ama, mızıkçı işte
hangi mersin ağacının ardına saklansan bulur çıkarır anında...
Civcivlerini anaç bir komutan edasıyla talimhaneye götüren
tavuğun şerrinden kaçmalı olabildiğince, dokunmamalı onların
keyiflerine...
İlle de Karabaş cin enik, gözleri fıldır fıldır, bir konuşması
eksik...Çocuk olmak vardı şimdi, hadi diyelim olduk ya sonra gene
büyümeyecek miydik...
Belki de büyümezdik, iyisi mi bizler hep bahar olalım...
Ne güzeldin şiir...
Konu : Bahar Oluyorum - 08.04.2015 16:10:00
yorgunluğundandır insanların,
boş bırakmaları sokakları bu saatte.
kış gelmedi ki daha
ve gözlerimde böyle gezdirirken gözlerini
veda edemeyiz asla bahara.
Cevat Çeştepe
*******************
İnsan bile isteye nasıl veda eder ki bahara,
daha yeni durulurken suları derelerin,
yeni tomurcuklanmışken ağaçlar,
kelebekler yeni yeni uçmaya başlamışken çiçek çiçek....
Hiç veda edilir mi bahara,
varsın geçmeyiversin bozacı sokaktan,
varsın şahit olmasın şıracı ona...
Ne kaybı olacak ki,
yürekleri sevgiyle doluyken birbirine bakışanların,
Bozacının yokluğuyla şıracının tanıklığından...
Kutluyorum.
----------
Baharın geldiğini görmek değil hissetmek gerek,
Kuru dallarda açan tomurcukların çıtırtısını örneğin,
yaprağından önce güneşe diklenen gül goncalarını,
ceviz ağacının kıvrım, kıvrım tuğlarını ve mini minnacık
yaprakların ıtırlı kokusunu...
ekinler arasında boy veren sarı çiçekli hardallarla
papatyaları özümsemek,
tuğlu dikenlerin mor çiçeklerine konan yabanıl arıların
zaferini yaşamak onlarla doyasıya...
takılıp bir kelebek sürüsünün ardına, bilinçsizce koşmak
yeşili alı birbirine karışmış kırlarda...
Hınzır karabaşla körebe oynamak da var ama, mızıkçı işte
hangi mersin ağacının ardına saklansan bulur çıkarır anında...
Civcivlerini anaç bir komutan edasıyla talimhaneye götüren
tavuğun şerrinden kaçmalı olabildiğince, dokunmamalı onların
keyiflerine...
İlle de Karabaş cin enik, gözleri fıldır fıldır, bir konuşması
eksik...Çocuk olmak vardı şimdi, hadi diyelim olduk ya sonra gene
büyümeyecek miydik...
Belki de büyümezdik, iyisi mi bizler hep bahar olalım...
Ne güzeldin şiir...
TÜM YORUMLAR (17)