Geçti güz,geçti kar mûsikîsi,geldi bahar
Açtı bütün ihtişamiyle kır çiçekleri,
Her çiçekten gelen hoş bir mûsikî sesi var.
Çiçekten çiçeğe nasıl konuyor böcekler?
Nasıl da anlıyorlar güzelden, güzellikten?
Bal taşımaktalar kovanlarına arılar.
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Allah kitab-ı keriminde " YERDE VE GÖKLERDE BULUNAN HER MAHLUK ALLAH'I HAMD İLE TESBİH EDERLER LAKİN SİZ ONLARIN NE DEDİKLERİNİ ANLAYAMAZSINIZ!" buyuru Mehmet bey kardeşim. O sesler musiki değil mahlukatın kendi lisan-ı mahsusalarıyla yaptıkları hamd ve şükürleridir.
Hayırlı çalışmalar.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta