Ağır köhnemiş takalar geçer yorgun gözlerim önünden.
Ardında şımarık çığlıklarla uçar karbeyazı obur martılar.
Acı bir anının izi düşer birden yüreğime, yürek kanar.
Eğilir üzerime siyah gül tomurcuğu, bakıp yüzüme ağlar.
' Sen yoksun ya...' diye başlayan bir şarkı iner suskun dilime,
Ellerinden tutup kaldırırım per perişan ve öylesine sefil geceyi,
Adı kötüye çıksa da şehvet kokan sokakların yosmaları gibi.
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;