Uçma vaktin geldi ey gönül kuşu
Serbest kalınca gelecekti belki huzur
Sonrasında kaldım hep düşünüp durup
Zorlayınca şeker bile bünyeye zehr olur
Uzak diyarlara götür beni, der,
Gözlerinde kaybolan bir deniz var
Kıyısında sevdanın en güzel martısı
Kalbimde adınla çırpınan bir rüzgar
Sevdamızın izini bıraktık kumsala
Gözlerinde yansıyan bir ateş var
Yüreğimde yaktığın od sönmez
Sensiz inan bu yüzüm gülmez
Sızımı dindirecek em*i neden çalmadın
Bu yiğit eri gönlüne neden koymadın
Bu çektiğim acı sana az mıdır?
Kim dünyada bâki kaldı
Kim buradan murad aldı
Dünyada alınacak ne'm kaldı
Ölüm benim sıram hâk dilerse
Azrail kapımı çalsa
Güneşin ilk ışınları gibi yüzün
Düştüğü yeri ısıtmaya hevesli
Sıcak günlerde meltemdi nefesin
Estiğinde bana şükür dedirten
Sesinde duyulan huzura kavuşur
Ümidimi yitirdiğim anda rastladığım
Bulduğum bu efsunlu gözler kimin?
Duyduğum anda kalp çarpıntısı yapan
Beni kendine bağlayan bu ses kimin?
Kötü zamanlardan geçiyorsun biliyorum,
Bitmez hak ile bâtılın savaşı
Kör gözler görmez ak ile karayı
Lâl olsam bile söyler dilim
Sizin yaptığınız yanlışları
Gidişata bakıp ağlama
Böyle bağnazlığa az olur
Siz eşek olduktan sonra
Semer vuran çok olur
Her tarafını sis kaplamış bir şehir
O şehir mağrur, insanlar ürkek
Kaldırımları işgal eden çocuklar
Birbirinden habersiz geçen kalabalık
Çözümsüz sorunlar, bitmeyen dertler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!