Su bir köleyse ne? Çalışacak parşömen meyillerde;
“tik” kayanın
_içine,
__suyun yüzeyinde birkaç “tik tak”sa ne?
Yüzü bulanık suya en güzel tedavidir
su bilen moleküller deniz dibinden değil başka
_yerden.
Su bir hava,
_hava ciğerlerde, beyinse ciğerlerde.
Neden en güzel 66,
Kendinsen eğer, ama mutsuz değilsen?
*
Eyy Şövalye, neden yapılma o miğfer,
_neden?
__Söyle!
Bak dolu ormanda koşmayacaksın, solmayacak çiçekler arasında belki;
her zaman çünkü güzel olmaz ‘solmaz, bir nefes borusu aç kendini.
Şövalye! neden yapılma o miğfer? Gözlerin bile
_gözükmüyor
__gözlerin!
_Peki varsa, yolla, sözlerin! ! ?
solla!
Böyle, rüzgar en tuhaf yağmur, hareketli, alacaklı.
Buluttur öteki, yavaş biraz daha.
Ama gezegen bile, Güneş bile yoluna gider…
_ilerler!
__ilerle! !
E bak çocuk orda, oynuyor ve sordum:
“Annem orda, annem burada..”
anne dedim, anne!
Annem orda, annem burada..
anne dedim ona …
anne dur dedim.”
“..Suyu severim.”
“Bal yerim,
bağını da sorarım -
_soğan gibi soyarım.”
“Şeker tatlıdır, ben de.”
“Yemek yerim,
su içerim.”
“Sen kötüsün,
sev beni…”
Bak çocuk ne dedi!
Aman Tanrım! !
Neden yapılma Şövalye o miğfer, çabuk
_söyle! ! !
__Neden? ? ?
“Daha demin çay yaptım.
Birazdan yemeği hazırlayacağım.”
‘ Öyleyse külliyen,
erkeğine danış karar verilmesinden’:
‘ Toplamıştım bak al, şu sümüklüböceklerini;
çok besleyici ve sarmal şekilli.’
‘ Elinde hemencik zümrütotları,
ama sen kendi bulduğumu pişireyim dersen –
eti kemik kırat,
ya sırat, hikaye Perşembe,
Çarşamba çıkmaz:
_Pazarcı! !
__Keresteköy...’
Amazonların o kaçkını,
işte o mask*,
yüzündeki,
_bölmeli,
__gizlemeci!
Başka ne amaca hizmet eder zaten!
O gizliyor kargının ele alınış hikayesini,
o mask.
Halbuki labrys’in olmalıydı senin,
_nerde o?
kanlı ve canlı
__nerde dört duvar tırnak tırmık dokuz can. (!)
Ve haydi olsun toprağa bel!
Ya onun kendisi bel!
Bak şövalye, bir rüzgarın sesi yine de;
her sebepsiz, ahenkli-misilleme’ye …
Ormanda gördüm bu çocuğu:
Kalabalığın örgüsü içinde küçük bir yeşil düzlük;
yaslamış çelikten körüklü tüysü kanat filizleyen kürek kemiği büklümünü
_küçük bir çapalayana, işte şelale! !
Yere çömelmiş, başlamış mırıldanmaya bir şarkıya;
ah bağıra! su ve yiyecekleri ve o ve suda duş, ya da suda uzun banyo
_bıcı …
la! Laf! la!
_Fön makinesi sonra.
Sonra zıpladı bir dala, uç uç
_böceği,
__taht’revalli cibinlik pır pır sineği –
oh olsa o gelinlik ışığı da sever ki,
Arkalochori!
_iki tarafı balta gizli tapınak mağaran/mızda
__, mızda; mız da mız
___mız haydi, lambaya! ! !
Köseleyse ne,
7 düvel din olsa -
King Wem on
- dindir Tanrı
Bana şarkı söyleme,
Hepsi onların sana,
Bana şarkı söyle,
Onların hepsi sana.
Sen tekerleksin.
Sen tekerleklerin efendisisin.
7 düvel bir olsa –
king Wem on
- dindir Tanrı.
Kayıt Tarihi : 3.6.2005 03:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Akın Akça](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/06/03/bagri-sovalyeye-sarki.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!