Azınlık ama Detay değil Şiiri - Akın Akça

1.

Kişilik ya
da genlerle alakası bulunmayan
bir dengeli, stabil
yapı.
Pushing thru the Insidea *
böyle bir temel varediyor gibi,
ikincil bir karakteri.
Bu,
hem zemin köprü hemzemin;
deminki genlerse ara değerler,,
Ki kim der ki tamamlanmış
bir bütüne, tamdır,,
Da ama aydınlatmak
da
gizemi.. gerekir.
Kutlu olsun sevene,
sevilene; dostluk,
kardeşlik ya da kardeş'lik
paylaşana;
önceliğini hem bilip, yüceltenlere
,, Ve bu önceliği
kanıksamalar cinsinden,
kendine,
anılandırmayanlara...
(çünkü onlar
bilinçle hisedebilenlerdir)
Bir şeyi ortaya çıkarmak güzeldir;
sürüncemede tutmak,
güncel,
daha güzel.. onu.
Ne büyüklükte bir sinsiliğe
başkaldırdığın önemli mi.
Sonradan az büyü karışsa
da sürüncemeye;
bu senden, ama sen değil.
Güdük bazı seri salınışlar
seziyorum,
ipin üzerine yuvalanan
hokkabaz;
bir madrabaz
mı,
yalan demezden önce...
Onun yalancısı
kim, bari ben onun bu'su...
(Hani:
' böyle olmuş olay abi,
bakkal Ahmet'in yalancısıyım.')

(K. Kıbrıs'ta, vegas'ta,
Dakota yollarında,
ruletin üzerine dönen deney faresi
çeşnicibaşı;
haremağalarıymış
'toplumdan fukarası'.)
'Tamam tamam' deyip,
şunu bunu sarf edip -
Jöpördö Majonesse, Ampordo Monamon;
lay loy
hey hey alay
-lar...
bir tabur, alay:
alaylar
(lan bağlantısı, dsl;
yoksa değil lan)
- olasılıklara kapı kapıyorsun
'kapkach-keloğlan.
Hoş, olasık da bir muamma
ya; ki muamma
da değil, bu sebeple
muamma...

2.
Garip bir hayat sürükleniyor nehre,
bir kaç kişinin benimsediği;
sürüklenirsen de,
gidenin dereye dönüştüğü.
Azı karar çoğu zararcasından -ce
masalı misali
- aman, bak, demekmiş:
olur da 'yellow flower', sarı humma...
damla damla su gelmiş,
selin suyu hürmetine selin huyuna,
selin suyundan; hem de! ...
:E, coş!
şenlik var

Yerden göğe uçuşan kabarcıklar,
kaç kişinin vesvesesi,
kaç kişinin şenliği:
şenlik sanmadıkları;
oyalanmaya çalıştıkları,
ihraç edişleri gerçeği.

...
Birilerinin benimsediği;
sürüklenirsen de,
gidenin dereye dönüştüğü...
: Delta nerede ortaya çıkıyor,
nerede bitiveriyor yerden,
başlayan deltası.
(Çünkü başlıyor hep,
ama nadiren
hiç yaşamamış gibi,
doğumunu da görebilyor.)

Dımdızlak kara, çorakmış bir de;
E bir çiçek yeşertmek,
bir ağaç dikmek
o kadar kolay ki,
yetmeli hem de.
Hem de o derece zor
gelmesi'nden başetmek.
Ama en güzeli de
seçmek yaşamayı:
Bak ne dedin,
dediğini duymadın:
ama es geçtin..

sanır...

duyması da lazım.

*
Geçit ver Claudine!
uğurböcekleri birbirine şerefe.
azınlık sığlığı detay'sa verimliliği simgeliyor burda

*
Varlığın içine düşen boşluk
bile değil körlemesine,
adam boyu üstün körü...
Gökada, kara deliğin kaptığı içine,
süzülmesi için fırsat veren ona:
İhtiyacımız değil düşmek, tekilliğin;
belki burdan bakmak daha güzel,
ama kaldırıp da efsun peçelerini.
Yoksa oraya gitmek
lazımdır;
bir fasıl, galaksi merkezine;
aydınlatmak için
olasılıkları

--
Fri Victorious March 31 '06
tele not almakla başlanan ilk kıtadan serpilen

* eski bir üretme kelime
Geminin içindeki iç bir kalenin orta kısımı anlamıyla..

başlıktan ilk bakışta yanlış anlaşılabilir belki. yani azınlık olup detay olmayan iyicil anlamlı kullanmadım şeklen.
yani bunun tersi kötücül değil. asıl anlatılmak istenen