Bağnaz zihniyet, insanlık tarihinin birçok döneminde farklı şekillerde kendini göstermiştir. Bu zihniyetin en çarpıcı örneklerinden biri ise kadına bakış açısıdır. Kadın, tarih boyunca bazen toplumun dışına itilmiş, bazen de horlanmış ve değersizleştirilmiştir. Bağnaz zihniyetin, kadınları sadece sosyal hayattan değil, düşünsel ve manevi haklardan da mahrum bırakma çabası, hem toplumları hem de bireyleri derinden etkilemiştir. Ancak, İslam dini kadının değerini ve toplumsal rolünü vurgularken, bağnazların ortaya koyduğu yanlış anlayışları reddeder ve kadını yücelten bir perspektif sunar. Bağnaz zihniyet, kadınları genellikle aşağılık varlıklar olarak görür ve onlara biçilen rol, evin içinde ve toplumsal hayattan izole olmuştur. Bu anlayışa sahip olanlar, kadını akılsız, yönlendirilmeye muhtaç bir varlık olarak kabul ederler. Kadınların sokakta görünmesini, araba kullanmasını, hatta kendi kararlarını vermesini engelleyen bir düşünce tarzı, onların toplumdaki yerini belirlemekteki dar bir anlayışın ürünüdür. Bu zihniyetin en tehlikeli yönlerinden biri de kadının tecavüze uğraması durumunda suçlu olarak görülmesi ve kadına şiddetin normalleştirilmesidir. Bağnazlar, kadınları sadece ev içinde ve erkeklerin gözetimi altında görmek ister, kadınların toplumsal hayatta yer almasını engellemeye çalışır. Kadının akıl ve iman açısından eksik olduğuna inanarak, onun özgürlüğünü ve haklarını kısıtlamaya yönelik pek çok hurafe üretirler. İslam, kadına karşı olan bu dar ve yanlış anlayışa karşı çıkar. Allah, Kur'an'da kadını ve erkeği takva noktasında eşit tutmuş, her iki cinsin de Allah yolunda salih ameller işlemesi, güzel ahlakı yayması ve fikren mücadele etmesi gerektiğini belirtmiştir. İslam'a göre, kadın ve erkek sorumluluklar açısından eşittir, ancak kadın Kuran’da erkeğe kıyasla daha fazla özen ve değerle takdir edilmiştir. Bağnaz zihniyetin aksine, İslam kadının akıl ve iman noktasındaki değerini vurgular. Kur'an, kadınları sadece evdeki bir nesne olarak görmemekte, aksine onların toplumsal hayatta da önemli bir yer edineceğine işaret etmektedir. İslam'da kadının yeri, onun ruhsal ve bedensel zarafetiyle eşdeğer bir konumda tasvir edilmiştir. Örneğin, kadın, Kur'an’da narin bir bitkiye benzetilmiştir. Meryem için yapılan benzetme, kadının değerini ve İslam'daki yerini anlamak açısından son derece önemlidir. Kur'an’daki “Kadın, narin bir bitki gibidir” benzetmesi, kadının zarafeti, hassasiyeti ve güzelliğiyle olan ilişkisinin altını çizer. Kadın, tıpkı güzel bir bitki gibi, özenle ve dikkatle bakım gerektiren, değerli ve nadir bir varlıktır. Allah, yeryüzündeki tüm çiçekleri ve bitkileri estetik, temizlik ve güzellik sembolü olarak yaratmıştır. Kadınla bu yaratılışın benzerliği, kadına verilen önemin bir yansımasıdır. Güzel bir bitki nasıl titizlikle korunur, özenle yetiştirilirse, kadın da İslam'da tıpkı o şekilde korunur ve değerli kabul edilir. Bu benzetme, kadının sadece fiziksel bir varlık olarak değil, aynı zamanda manevi ve entelektüel bir varlık olarak da yüksek bir değer taşıdığını gösterir. İslam, kadının içsel güzelliğine, akıl ve düşünce gücüne de büyük değer atfeder. Kadınların yalnızca fiziksel varlıkları üzerinden değerlendirilmesi, İslam’ın öğretilerine tamamen ters bir yaklaşımdır. Bu nedenle, kadının toplumda aktif bir rol üstlenmesi, kararlar alması ve kendini ifade etmesi İslam'ın özüne uygundur. Bağnaz zihniyetin değiştirilmesi, öncelikle İslam’ın doğru anlaşılması ile mümkündür. Kadınların İslam’daki yerinin doğru bir şekilde öğrenilmesi ve toplumda bu anlayışın yaygınlaştırılması gerekir. Kadınlar, ne sadece evde oturan, ne de toplumdan dışlanan varlıklar olarak kabul edilmelidir. Onlar, tıpkı erkekler gibi, Allah’ın yeryüzündeki halifeleridir ve toplumda önemli bir rol üstlenmeleri beklenmektedir. Bağnaz zihniyetin etkisinde olanların, bu yanlış anlayışları terk etmeleri ve kadının haklarını savunmaları gerektiği unutulmamalıdır. Kadın, İslam’da çok önemli bir yer tutar ve ona verilen değer, çağlar boyunca bağnaz zihniyetin sunduğu dar perspektiflerin ötesindedir. Kadının toplumsal hayattaki yeri, akıl ve imanla ilgili sorumlulukları, ona verilen zarafet ve değerle birleşerek, toplumların gelişimine büyük katkılar sağlamaktadır. Bağnaz zihniyetin, kadının bu eşsiz ve değerli konumunu göz ardı etmesi, hem kadınları hem de toplumu derinden etkiler. İslam, kadının tüm haklarını, özgürlüğünü ve değerini kutsar, onu toplumun aktif bir parçası olarak görmek gerektiğini bildirir. Bu anlayışla, bağnaz zihniyetin zararlarından arınmış bir toplum inşa edilebilir.
Kayıt Tarihi : 17.1.2025 18:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!