Eski Mektep Sokak’ta
çelik çomak oynayan
Bekçiler Sokak’ta
köpek kovalayan
Bademlik’ten çağla
Bağ asmalarından
üzüm toplayan
Dallıklarda ip atlayan
Panayırlarda hop hop hoplayan
Beyaz perdelerden
sevda toplayan
Kahveler Önü Çeşmesi’nde
……………………..sıra bekleyen
Çukur Çeşme’ye
sevda ekleyen çocukluğum
Bana yalan söyledin!
Bitmez! Dedin, “Bağlarımın üzümü”
Çok küçüktüm, doğru bildim sözünü
“Kadın parmak”
“Şıra üzüm”
“Yapıncak! ”....
Şimdi nerde?.
Duvarlardan söylüyorlar sözünü
Diğerleri;
…..….sormadım ki bileyim
“Kokulu”yu gören varsa,
..……….. aman çabuk söyleyin!
Şaraplığı, meyhaneden
Pekmezliği, marketlerden öğrenin
Bağlarına yol yapıldı çocukluğumun.
Duyar mısın Kuyu Sokak!
Bağ Çeşmesi fokurdar!
Telaşlanma,
Suyu bitti belki ondan uyuklar!
Kasap Çeşme….
Memi Çeşme,
...….……..….hala koyun sayıklar!
Bağlarına yol yapıldı
…...……………….....çocukluğumun
“Evrenos Bey Sokak “ der ki:
……………………..... nerde sığırlar?
Garip anam,
……..yastağaçta
…………......….bulgurdan taş ayıklar
Karluk Sokak, Eski Hamam,
Koşu Yolu, yayıklar
“Garip Baba….Alemdar..."
…………………........belleğimi gıdıklar
Bağlarına zaman yağdı çocukluğumun
Sulu kavun artık eski bir anı
Yapıncak’sa,,bir sokağın tanımı
Karadut’um..
ak börülcem
………………...........…türkülerin kadını
Bahçesine kıran geldi
..……....….…….........…çocukluğumun!
Anladın ya ”Bekçi Sokak”,
...……….................kurudu çeşmelerim
Adı varsa belleklerde,
……….............hiç olmazsa şükür derim
Sülüklüsü …Yalaklı’sı…
Cin Ali’si.… Acı’lısı..
Sağda solda unutuldu,
.....................kimse bilmez ah neyleyim!
Göçmen kuşlar insan oldu
Kalebayır çam'la doldu
Sarıkız’a bir semt kondu
“Sığır Yolu” bina doldu
Yol boyuna demir direk
Direklere ampül kondu
Çevresine nice okul
Okullara gençler doldu
Bütün bunlar güzel amma
Benim sokak “serçe “ oldu
Bağlarına yol olurken çocukluğumun
Hanım yapmaz oldu zerde
“Sinemacı Rıza” nerde?
Bekir Varna
Becerenler..
Siyah-beyaz renkli günler
Binbir çeşit o filmler
Kaşif Aga
Işık....Borsa….
Unutuldu çocukluğum!
Eve girdi camlı kutu
Sinemalar yuttu hapı
Sokaklarda yoktur adı
“Zafer Okul! ”..
”Yazlık Emek! ”
Hani benim çocukluğum?
Mutlu musun Kale bayır!
Sivritepe!..Yeşilçayır..
Geçmişimi bana ayır
Ondan sonra beni çağır
Bağlarına yol olurken çocukluğumun
Hersek Cami yerindedir
Taş hamamı serincedir
Sinemalar şiirdedir.
İzzet Molla, Eski hamam
Evlerdeki tahta tavan
”Sığır yolu”..yaşlı çoban
On çocuklu garip anam
Balkanlardan gelen babam
Sarı öküz…yayık ayran...
Hepsi, hepsi gönlümdedir..
Bağlarına ev dolarken çocukluğumun
*
Kime niyet kime kısmet!
Ahmet derken
………………..............yaptı Mehmet!
Bir fakülte bir çok mektep
“Baba Bağı” oldu bir semt
Modernleşti çocukluğum!
*
Yol boyları kahve doldu
Bağ asması çardak oldu
Belleğine bina kondu
Bağlarına ışık geldi çocukluğumun.
Leyleklerim oldu insan
Turnaların, adı destan
Sivri tepe , Karagölet
kucaklaştı artık, inan
Eteğinden yol geçince
Renklenecek burda Keşan
Çıkıp tepe üzerine
Seslenecek cazgır Hasan!
-Balkanlara, İstanbul’a
Hadi kaldı tek bir bilet!
Büyüyecek yeşil Keşan
Kaybolacak çocukluğum..
..
Ocakbaşı! ...Döven taşı
Meci’deki yar bakışı
Mendilimde gül nakışı
Sarıkız’da su akışı
Uçurtmamın salınışı
Davul zurna çalınışı
Orda mısın çocukluğum!
Eski günler artık mazi
Toz ve rüzgar birer gazi
Yeldeğirmen oldu tarih
Akıp giden zaman, asrî
İnat etme çocukluğum!
Çarık- döven müzelerde
Çelik çomak şiirlerde
Manilerim türkülerde
Gel gör bari, çocukluğum
Duyar mısın Eski Hamam
Hersekzade Ahmet Paşa’m
Müftü Raşit ..büyük adam!
Saros Körfez, cennet mekan
Çağ atladı bizim Keşan
Bağlarına yol yapıldı çocukluğumun!
…………***…….……….
Kayıt Tarihi : 9.4.2009 22:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şubat.2008 Bilirsiniz “Söz uçar, yazı satırsa kalır” Özellikle son yirmi-otuz yıldız çok hızlı, göz kamaştırıcı değişimler yaşadık.. Çocuklarımız TV lu, bilgisayarlı bir dünyada açtılar gözlerini. Bizim siyah-beyaz, çarıklı- dövenli günlerden geldiğimizi nereden bilsinler ve bizlerin duygularını nasıl anlasınlar.. .. Doğduğum kent olan güzel Keşan’ıma ait bazı değişimleri şiir diliyle anlatmaya çalışırken kuşaklar arasındaki bu kopukluğun biraz olsun giderilmesini sağlamak amacıyla, bütün benliğimizle yaşadığımız günlere ait bazı enstantanelere vurgu yapmak ve değişimleri gerçekleştirirken bunların da göz önünde tutulmasını önermek istedim.... …….
''Bana yalan söyledin çocukluğum'dizesi içimden birşey kopardı sanki..Oysa ne yalanları gerçek sanıp,zamanlar sonra aydık...
Harika bir anlatımdı sevgili öğretmenim.hep varlığınız olsun.sevgimle..
Çelik çomak şiirlerde
Manilerim türkülerde
Gel gör bari, çocukluğum
yine buram buram memleket özlem kokan dizeler...
yine mükemmel bir anlatım ve dille...
yine zengim tasvir ve tanıtım ile...
yine akıcı ve zaman zaman türkü zaman zaman tekerleme tadında...
yine ustaca....
yine yürekten aktığı gibi sevgi yüklü....
doyumsuzdu...
saygılarımla kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (2)