çıldırıyorum
susuyorsun bir sırrın varmışcasına,
çıldırıyorum ağzının boşluğun da
hiç susmayan hiç bitmeyen bir türkü
bıçak gibi saplanıyor yüreğimin baldırına
umursama bana
umursamadan ruhuma çarpa çarpa kaç nefesime
söylesene
omuzunda ölmem için daha kaç kurşun yemem gerekir zamandan?
sessizlik çöktü şehre
eğer ki öldüysek haberimiz yayılmadı daha
gülüşebilir ve hatta sevişebiliriz.
ey duvarların tuğlasına saklananlar
ey cennetin yolunu değiştiren adam
bak bakalım bak
yeterince sırtımız kanamış mı?
arayı bulamıyorum ki arayı
sana varamıyorum
satırı atlayamıyorum
affet ya da müsade et
seni öpmek için bahane yaratıyorum
cevap ver bana
duyulması imkansız bir yerden dahi olsa da
senin sakallarının altında ölmem için çene gamzen vardı değil mi?
kazı adını gırtlağıma
son peygamberin tek umudu
sakla benim için dudaklarını
dudakların benim barınağım
unutma
yüreğimin şehrindeki herkes öldürülecek
senin için
senden hemen sonra
susma öyle bir sırrın varmışcasına
bağır yüzüme
bağır içimde
bir kere de olsa
bağırsana bende.
Kayıt Tarihi : 6.10.2013 16:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!