Bağdat yanıyor; 
Zebanilerin ateş toplarıydı
Semada yükselen.
Esenlik kentinin üstünde
Cehennemdi yanan.
Kudurmuş ihtirasların
Gözü dönmüş yuvalarında
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




İşin biraz daha garip bir tarafı var.
Bağdat yanıyor.
İnsanlık yanıyor...
Yakılıyor.
Biz de sadece seyreden taraf değiliz ki...
Bir de koalisyon ortağıyız.
Yakan tarafta.
Hala öyleyiz.
Ve de bu olayın senaryosu olan Büyük Ortadoğu Projesinin de eşbaşkanıyız.
Ve de bunu hiç konuşmuyoruz.
Sağ sol veya laik antilaik diye bizi bölmek isteyenler adeta mevzu değiştirmek istercesine bize dikte ediyorlar.
Ne diyeceğimi bilemezken bu güzel şiiri okudum ve katkı için yazdım.
Selam ve sevgiler efendim...
Bağdat yanıyor;
Yanan insanlık değerleriydi
Fırtınanın göbeğinde büyüyen
Çocukların korkulu gözbebekleriydi.
Kara suların esiriydi Bağdat
Sırtlanların iştahını kabartan
İlâhların şansıydı Saddam.
Böyle bir vahşete izni yoktu
Kara delikleri yaratan Tanrı'nın.
Bağdat yanıyor;
İnsanlık seyrediyor,
Zalimleri terbiye eden ilâhın
Hesap saati değildir bu,
Yazgısı değildir,
Böyle bir zulme boyun eğen halkın
Ey insanlar insanlık için ayağa kalkın.
Gerçekte üzülecek bir durum. Keşke tüm insanlar barış içinde yaşasa. Güzel bir çalşma olmuş. Yüreğinize ve kaleminize sağlık efendim. Saygılar.
Güzel bir şiir kalemine sağlık Ahmet bey.
Yüreğine Sağlık.
Kutlarım.
Sevgi ve Saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta