Babam nasılda özlemin çöreklendi yüregime yalnızlıgımın, arkadaşı, hüzünlerle barışık yanyana benimle
Hep gözlerinin o mavi deniz renğinde gülüşünü özledim sesiz çıglıklarımın sesinde
Babam bugün istanbul kasfetli inceden, inceye yağmur yağmakta her damlada Tenime değdin saclarımı okşadın gizlice başım dizlerinde tel tel ak saclarım
Damlalıgın altına koydururdun ya bir teneke anneme ders koyardı hani
Nasılda mutlu olurdun babam teneke sızan yağmurun biriken sessiyle
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Benim de buna benzer anılarım var....Yüreğinize sağlık.....Sevgiyle kalın...
Babama Mektup
Üzerinden yıllar geçse,
Büyüsem her gün yeni bir öfkeyle,
Anlatsam kaderime isyanımı
Rüyalarımdaki sensizlikle.
Güneş her gün doğsa,
Her gün batsa,
Dünya dönebildiği kadar dönse,
Bir gerçeğim var kimse bilmese de,
Benim özlemim sana daha da büyüse,
Büyüdükçe sorsam
Baba neredesin diye.
Mektuplar yazdım
Gönderemedim.
Kağıtlarda satırları hep sildim.
Yazdım yollayamadım,
Yolladım okuyamadın.
Yinede bıkmadan
Sana hep yazdım baba.
Seni özledim diyerek
Başlamalıyım mektubuma,
Veya,
Canım babam demeliyim.
Hatırını sorduktan sonra ...
Zeynep Nilgün Gökçeöz
Böyle devam edip gidiyor şiirim..Babası olmayanların yüreğine sığınarak yazdığım bu şiir aynı ismi taşıdığı için aklıma geldi..Ve yazdım...Ve okudum...Onlar yanlarımızdan hiç gitmeseler diyeceğim ama....
Sevgimiz ne kadar sonsuz onlar için..Yüreğinize sağlık..
candan yürekten tebrik dost
Duygu yüklü paylaşımınızı kutlarım. Babanıza Allah' tan rahmet, sizlere sabır diliyorum. Tam Puan. Saygı ve sevgi ile kalın.
Hikmet Yurdaer
Yüreğin kalemi ile yazılmış duygu fırtınası
babaya yazılan bu dizeler belki yüz yüze hiç söylenemez utanılır** yüz kızarır
baba yıkılmayan bir kaledir bizlerde o kalede huzurla yaşarız
************kutluyorum*********************************
harikasınız.kaleminizi ve yüreğinizi kutlarım.10+ant.sevgiler
Temaya hâkimiyetiniz ve işleyişiniz başarılı..
tebrik ediyor saygılar sunuyorum...
+10 puan..
Babasına özlemlerini çok içten dile getiren kıymetli hanımefendi, yazınızdan çok etkilendim....Ve yazının akışından 'Babanızın' rahmetli olduğunu anladım,Allah mekanını cennet etsin..Sizin gibi vefalı, hayırlı bir evlada sahip olmakla mesut yaşamıştır, buna emenim, kızından muzdarip bir baba olarak bunu söyledim ve sizi saygıyla kutluyorum...Güneri Yıldız
babaya olan sevgi bağını, duygu yoğunluğu ile yürekte pekiştirerek dizelere taşımak onurdur... erdemdir... tebrik ediyorum sayın özkan.
saygılar sevgiler asil duruşa... tam puan
Nejla hanım...
Denemeniz daha ziyade hasrete adanmış gibi görünsede yazıdaki gizli tema sevgi ve muhabbet...KIsacası özü gibi sözleride çok güzel bir çalışma...........saygıyla
Bu şiir ile ilgili 86 tane yorum bulunmakta