Sıkıyor ruhumu ufkun darlığı,
Şafaklar derdimi bölmüyor baba.
Ben duyarım içimdeki çığlığı,
Yaşamayan bunu bilmiyor baba.
Sonsuzluğa yürüdüğün yol üzgün,
Günler üzgün, aylar üzgün, yıl üzgün,
Başucunda açan gonca gül üzgün,
Etrafa kokular salmıyor baba.
Duyunca hicranın hazin sesini,
Yaşarım acının en ötesini,
Söylerken hayatın her bestesini,
Yüzüm gülse kalbim gülmüyor baba.
Sarıyor sükûtun kolu her yanı,
Canlanıyor bir bir olanca anı,
Dinliyorum bazen dünü, yarını,
Hanemiz sesinle dolmuyor baba.
Anam pencereden yola bakıyor,
Evlatların hala yaşlar döküyor,
Arife gününden hüzün çöküyor,
Bayramlar neşeyle gelmiyor baba.
Varlığın gündüzdü, yokluğun zifir,
Düğünler, bayramlar bizlere zehir,
Bir an evvel gelse o vakt-i ahir,
Sensiz dünyada tat olmuyor baba.
Halil’in kalbinde artarken yaslar,
Aydınlık günleri örtüyor sisler.
Sönüyor sessizce bütün hevesler,
Sensizliği aklım almıyor baba.
Kayıt Tarihi : 17.4.2009 23:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!