Ellerimden tutup,
Beni ilk kez okula götürdüğün gün gibi,
Hâlâ benim kahramanım...
Ama ilk günkü gibi değil,
O korkusuz yüreğim.
Tozpembe hayallerim...
Çünkü sen yoksun artık baba...
Çocuklardan dayak yediğimde ilk koştuğum kişi,
Beni bir tutuşta kaldırıp boynuna atan,
Dünyanın en güçlü adamı.
Sen yoksun ya artık,
Bu yüreğim korkak,
Bu yüreğim yaralı, çaresiz...
Senin, o belli etmeyen,
Ama herkesten çok sevdiğini bildiğim,
Soğuk gözlerle bakan,
Sıcak yüreğini özledim baba...
Bazen çaresiz kaldığında,
Biz anlamayalım diye,
Kapı arkalarında akan gözyaşlarını,
Senin o içindeki şefkati,
Dışa vuran sert bakışlarını,
İyi bir karne getirdiğimde,
Sevgi dolu bakan o koca gözlerini,
Bana içinden kopan bir sesle,
Oğlum deyişini özledim...
Ben seni şimdiden çok özledim baba...
Kokunu, anlattığın hikâyeleri,
Her elektrik gidişinde seninle olan muhabbeti,
Ama çok çabuk gittin be baba
Sana dair yaşanmamış,
Bir sürü şeyi bırakarak gittin,
Sen gittin, çocukluğum gitti,
Sen gittin, şımarık yanım gitti!
Hayallerim, umutlarım,
Her zorlukta sana koşuşlarım gitti!
Sen gittin, ben de bittim be babam...
Oysa sana dair yaşanmamış çok şey vardı,
Daha hiç büyümemiş bu çocuk yüreğimde...
Kayıt Tarihi : 10.9.2020 16:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!