“Bir eşeğim de olmadı binelim” derken
Seksen üç senenin derin ahından
Telgraf direğinde emek yazgısı...
Devlet Üretme Çiftliği tel örgülerinin parmak izidir elinin nasırları
Güneşe güneş doğurtan erken kalkışlarda
Buharlı nefesi duayla solutur sabaha izzetini…
Saba makamında ezan motifli her sabah, ya da akşam
“Okuyun ve adil olun hayatımın ‘elif – ba’ sıdır bunlar bilesiniz” içselliğinde
Memur da olmuştu adil olmasına atıf...
Makine gibi hayat saat altı, saat on altı
Çarkın çakkıdılarından, daktilonun tıklarına
…Ve otuz yıl bitti, hayatın kazanılan amortosi (? ! ..)
Bir sürgün daha yedi bir adaya, yol uzak
“İşte amortim” derken gülerek, içindeki dikenlerdi ağzından çıkan
Akşama son sözü; “Emekliyim artık, biz mi İstanbul’a, İstanbul mu bize hamile göreceğiz…”
Yetmedi ev almaya emekli ikramiyesi emeklinin
Şimdi gece bekçisi; “Aman dikkat inşaat malzemelerine! ” söylemlerinde
Taksit taksit hayatı yaşarken ekmek arası…
Hepsi de okumuş, beşi beş yerde beş kardeş ve koca çınar hala der ki;
“El değmeye yetim malına, sonudur ateş”
Değmez değersize değer olanlar ve artık hayat; iki oda bir salon emekli konağında(? ! ..)
Kayıt Tarihi : 31.10.2007 08:29:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Ercan Kılıç](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/10/31/babam-215.jpg)
hikayesini de yazsaydı kısacık
Kan tartılı yürek taşım oynadı o gün
ifade yeterince net değil
derin saygılarımla
İbrahim Çelikli
TÜM YORUMLAR (2)