Babalar Şiiri - İsmail Doğan

İsmail Doğan
214

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Babalar

Küçük yaştan beri verdi nasihat,
Bir bir öğüt verenlerdir babalar.
Terazidir, paydan sundu feragat,
Denksizliği yerenlerdir babalar.

Varlığımda, benliğimde Pir'imdir,
O ki, atar damarımda kanımdır,
Aşım suyum elim kolum canımdır,
Sevgi saygı görenlerdir babalar.

Anlayışla karşılar hep sözümü,
Kırk pay eder bölüşür bir üzümü,
Huyum suyum ondan aldım özümü,
Kalbimizde erenlerdir babalar.

Tüm korkuyu kucağında haklarım,
Yanında gel gör ki coşar akarım,
Hayat denen cama güzel bakarım,
Şere karşı duranlardır babalar.

Akşam evde yarusunu sevdiren,
Gün içinde kızgınlığmı bitiren,
Soframıza soğan ekmek getiren,
Emeğini serenlerdir babalar.

İlim sende derya sende bilirim,
Başın darda koşa koşa gelirim,
Şaka kokan sözlerinle gülerim,
Açıya bal karanlardır babalar.

Uzatma be DOĞANİ söz kelamı,
Sizlerden hiç kesemem ki selamı,
El üstünde tutarım Hak Balımı,
Nefsimizi sürenlerdir babalar.

21.06.2005

İsmail Doğan
Kayıt Tarihi : 23.6.2005 16:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Halil Şakir Taşçıoğlu
    Halil Şakir Taşçıoğlu

    hER EVLADIN BABASI İÇİN YAZILMIŞ BİRKAÇ DİZESİ VARDIR AMA SİZİNKİ FARKLI.aNLAMI VE ANLATIMI MÜKEMMEL,ÖZEN VERİLEREK YAZILMIŞ VEZNİ VE UYAKLARI KUSURSUZ,GÜNÜN MANA VE EHEMMİYETİNE ŞIK DÜŞMÜŞ BU ŞİİRİ,BU YÜREĞİ VE BU EMEĞİ TAM PUANIMLA KUTLUYORUM EFENDİM.sAYGILAR............Halil Şakir Taşçıoğlu

    Cevap Yaz
  • Yusuf İpekli
    Yusuf İpekli

    bir 'baba' da ben yazmıştım...

    Babam

    Kırk bir yıllık gardaşımdır(1)
    Hem arkadaş yoldaşımdır
    Hayatta tek sırdaşımdır
    Yoluma can veren babam.

    Çoluk, çocuk, eş ve ana
    Çok eziyet ettik sana
    Hep kılavuz oldun bana
    Yüreğime giren babam.

    Gül anama bitecik/2) eş
    Bıldır(3) gene doğdu güneş
    Muhtarlıkta dönemin beş
    İnsandan gül deren babam.

    Hep her zaman kostak(4) oldun
    Yoksul iken bile boldun
    Sinirlenip küfür doldun
    Haksızlığı yeren babam.

    Ellerin çok tuttu saban(5)
    Ne güzeldi at araban
    Biçtik türkü gibi tırpan(6)
    Ekmeğe ter düren babam.

    Geleceği daim(7) gördün
    Torunlara sevgi verdin
    Bizlere hep kanat gerdin
    Tehlikeye siren babam.

    Dinlemedin ayaz, buzu
    Çok besledin koyun, kuzu
    Bulamadın bazen tuzu
    Şimdi neren zengin babam?

    Gönül gözüm, ağız tadım
    Hem davacım hem de kadım
    Bakışınla adım adım
    Bize sevgi ören babam.

    Verim iyi övünürsün
    Yağmur yağmaz dövünürsün
    Çat sıcakta(8) göğünürsün(9)
    Bolluk bu yıl diren babam.

    Sever seni dostun devren(10)
    Secde etsin sana evren
    Yakının çok geniş çevren(11)
    Yaraya em(12) süren babam.

    Şu bozlağı(13) ne çekerdin
    Nohut, çiçek(14) , fiy ekerdin
    Tarlalardan taş sökerdin
    Aklı işe eren babam.

    Hakim, savcı, vali, bakan
    Arar seni hep kaymakam
    Heyecandan şimşek çakan
    Canı cana seren babam.

    Torunun on, çocuk yedi
    Boldur elin yersin eti
    Doldurursun hep sepeti
    Etsiz yüzü geren babam.

    Hepimizi ev bark ettin
    Kötü günde hemen yettin
    Tertemizdir atan, ceddin
    İleriyi gören babam.

    Kalmadı yok hiç ineğin
    Boş pöslüğün(15) ve temeğin(16)
    Adetin, görgün, emeğin
    İnsanlıktır tören babam.

    Ne olurdu ersem sana
    İlham verdin her dem bana
    Oldun derman ona, buna
    Ve Yusuf' a fren babam.

    S Ö Z L Ü K
    (1) gardaş: kabaca kardeş, yöresel olarak samimiyet, dostluk ifade eder.
    (2) bitecik: bir tek, kıymetli.
    (3) bıldır: Ankara, Kalecik, Hançılı Köyünde geçen yıl demektir.
    (4) kostak: sözünü esirgemeyen, bol bolcu, açık sözlü, sözünün eri; genellikle pala, kaytan bıyıklı olurlar, köstekli cep saati taşırlar.
    (5) saban: at, katır, öküze koşulan ağaçtan yapılmış tarla sürme aracı.
    (6) tırpan: arpa, buğday, fiy biçme aracı, keskin kısmı çelik olup ağaç sapa kolçak takılarak kullanılır.
    (7) daim: devamlı, sürekli, her zaman.
    (8) çat sıcak: yakıcı, bunaltıcı, kavurucu sıcak; bir anlamda cehennem sıcağı.
    (9) göğünmek: yanmaya yüz tutmak, kavrulmak.
    (10) devre: birlikte aynı anda askere gidenler.
    (11) çevre: ahbap, eş, dost.
    (12) em: ilaç, çare, derman
    (13) bozlak: Orta Anadolu' da yanık söylenen uzun hava.
    (14) çiçek: Ankara,Kalecik, Hançılı Köyünde ay çiçeğine kısaca çiçek denir, bazı yörelerde buna güne bakan da denildiği olur.
    (15) pöslük: Ankara, Kalecik, Hançılı Köyünde hayvan pisliği atılan yer, fışkılık.
    (16) temek: ahır ya da ağıl penceresi, genellikle tek olup cam yerine naylon gerilerek kapatılır.

    Cevap Yaz
  • Nihat Malkoç
    Nihat Malkoç

    Anneler üzerine yüzlerce şiir,öykü,roman,makale ve deneme yazılmıştır da her nedense babalar pek dikkate alınmamıştır edebiyatımızda…Sadece edebiyatımızda mı?...Hayatta da öyle!...
    Kadınların ve anaların faziletinden dem vuranlar bir kez de babalardan bahsetseler…Üstelik erkek merkezli bir toplum olduğumuzu söyleyip dururlar.
    Kadının önemini inkâr edecek değiliz…Kadınlar,analar başımızın tacı fakat babalar ayağımızdaki pabuç mu?Onlara da hak ettikleri kıymeti vermek ve onları onurlandırmak gerekmez mi?
    Gerçi babaların çocuklarıyla yeterince ilgilenmedikleri yıllardan beri söylenir durur.Yani bu hususta babaların sicili pek iyi değil.Hatta bununla ilgili araştırmalar da yapılmıştır. “Hangi ülkede babalar çocuklarına ne kadar zaman ayırıyorlar?” diye istatistikler çıkarılmıştır.
    Araştırmalar, Avrupalı babalar arasında, çocuklarına en az ilgi gösterenlerin İtalyanlar olduğunu ortaya koymuştur. İtalyan Psikologlar Derneği'nin sekiz Avrupa ülkesinde yaptığı araştırmanın 'Help Me' adlı dergide yayınlanan sonuçlarına göre, İtalyan babalar çocuklarına günde 22 dakika ayırırken, Norveçli babalar 57, İsveç ve Danimarkalı babalar ise bir saat ayırıyorlar.
    İspanyol babalar çocuklarına günde 34 dakika, Portekizli babalar ise 36 dakika ayırırken Alman babalar günde 55, İngiliz babalar 50, Fransız babalar 38, İsviçreli babalar da 37 dakikalarını çocuklarıyla birlikte geçiriyor.
    Biz Türkler’in bu hususlardaki sicilleri bilinmiyor.İyiki de öyle…Araştırılmadığı iyi…. Yoksa cümle âleme rezil olurduk….
    Aslında babanın çocuk üzerindeki tesiri anneden eksik değildir.Hatta çocukların disiplin ve otoriteyi babalardan öğrendiği de bir gerçektir.Çünkü anneler yumuşak ve duygusal oldukları için o yönleri esnektir.
    George Herbert adlı düşünür,babalarla öğretmenleri karşılaştırarak “Babanın rolü, yüz öğretmeninkine bedeldir.” diyor.Ne kadar doğru ve yerinde bir söz…Çünkü öğretmen sadece okulda görüyor öğrencisini…Oysa baba her zaman çocuğunu kontrol etme ve onunla beraber olma imkânına sahiptir.
    Babalar tıpkı anneler gibi kendi mutluluk ve refahından çok çocuğunun huzurunu düşünür.Bunu ancak baba olanlar anlayabilir.Babanın mirasından çok,çocuğuna verdiği terbiye önemlidir.Miras günün birinde elden çıkabilir.Fakat iyi bir terbiye insana iki cihan saadeti sağlayabilir.
    Genç yaşlarda babalarını kaybeden çocuklar,hayatları boyunca ezik yaşarlar.Babanın boşluğunu anne dahil,hiç kimse dolduramaz.Baba güçtür,güvendir çocuk için…
    Babalar günü de tıpkı diğer belirli günler gibi Batı’dan bize intikal etmiştir..Bununla ilgili değişik rivayetler vardır. Bazı araştırmacılar tarih belirtmezken Babalar Günü'nün Batı Virginia'da ortaya çıktığını savunuyor. Bu araştırmacılar Batı Virginia'da yaşayan John Dowdy'nin,annesi öldükten sonra onun yerini alan ve çocuklarına annelik eden babası için böyle bir gün kutlamak istediğini söylüyor.
    Diğer araştırmacılar ise 1910 yılında Washington'daki John Bruce Dodd'un 6. Çocuğunun doğumu sırasında hayatını kaybeden annesinin ardından hayatını çocuklarına adayan babası William Smart'a özel bir gün armağan etmek amacıyla bu fikri ortaya attığını belirtiyorlar.
    Ülkemizde 80'li yılların sonlarına doğru kabul gören “Babalar Günü”, bu yıl da Haziran ayının üçüncü pazarına denk gelen 20 Haziran'da kutlanıyor.
    Batı menşeli belirli günlerin gayeleri genellikle ticarîdir.O gün ve haftalarda alışveriş artar.Birilerinin cebi dolar.Anneler günü,babalar günü hep bu kutsal(!) gaye uğruna tertiplenmektedir.Öyle olsa da biz,içimizden geldiği için babalarımızı her zamanki gibi bir öpücük veya gülücükle de olsa sevindirelim.
    Çocuklar genelde annelerine düşkündürler.Çünkü anneler onlarla daha çok ilgilenir.Bazı babalar sabahın ilk ışıklarıyla evden çıkıp akşam karanlığında eve döndükleri için çocukları onların yüzünü göremez.Malumdur ki sevgi biraz da ilgiyle orantılıdır.Böyle olunca babalar sevgi paylaşımında da sınıfta kalıyorlar.Fakat bazı çocuklar istisnai olarak babalarını annelerine nazaran daha çok sevmektedirler.Bunlardan birisi de meşhur şâirlerimizden Can Yücel’dir.Onun babası eski Millî Eğitim Bakanlarımızdan Hasan Ali Yücel’di.Türk şiirinin önemli simalarından biri olan Can Yücel bir şiirinde şöyle diyordu:
    “En son teftişine çıkana değin
    Koştururken ardından o uçmaktaki devin.
    Daha başka tür aşklar; geniş sevdalar için
    Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
    Hayatta ben en çok babamı sevdim.”
    Çocukların tercihine karışılmaz…..Sevgi bu!…..Fakat az veya çok,her çocuk babasını sever…Bunun ölçüsü anneye nazaran biraz daha az olsa da neticede sever.Çünkü babalar olmasa çocuklar ayakta kalamaz.Bütün babaların gününü kutlarken,ahirete göçmüş babalara da Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyorum.



    Muhterem Şâir,Kıymetli Dost İsmail Doğan Abim;

    Babaların asaletini dile getiren bu güzel şiir için sizi candan ve gönülden kutluyorum.En son olarak 'Babaları ancak babalar anlar' diyorum

    Selâm,saygı ve muhabbetlerimle!...

    M.Nihat MALKOÇ

    Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

    E-mektup: [email protected]

    MUHABBET BAĞININ GÜLLERİ Grubu Kurucusu

    Cevap Yaz
  • Duygu Bedir
    Duygu Bedir

    Yüreğinize sağlık..Tebrikler. Şiir Perisi 21. Hafta Şiir Yarışmasında başarılar dilerim. Sevgiler Hatice Bediroğlu

    Cevap Yaz
  • Sevim Erdoğan Tezel
    Sevim Erdoğan Tezel

    babalar...babalarımız...elinize sağlık dost.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

İsmail Doğan