Baba Hoca
Yıl, bin dokuz yüz doksan beşin dalı.
Ay dört temmuz, günlerden ise Salı.
Ne olacak, baba hocanın halı.
Tez yetiştir, doktora Mehmet hoca.
Baba’nın, beyin damarı tıkandı.
Tüm komşular toplandı, öldü sandı.
Araba da yok, baba hoca yandı.
Çukadarlı’ya git, sen Mehmet hoca.
Şoför, dokuz yüz bin lirayı sordu.
Tamam, gardaş, çabuk ol, dedi durdu.
Mahmut Ünsal’ın, kapısını vurdu.
Baba hoca, son kez, Maraş’ı gördü.
. Doktor, bir milyon muayene aldı.
Yatırmak için, hastaneye saldı.
İğneler yapıldı, serum takıldı.
Baba hoca’nın, gözleri açıldı.
Oğlu Aziz, Kahraman Maraş’taydı.
Torunu Hacı’da, tam oradaydı.
Torun Abbas’ta, hemen işten kaydı.
Sahiplerin çoğaldı, baba hoca.
Hastalığa, biraz tekme atıldı.
Bir haftada, hastane de yatıldı.
Geceleri; nöbet, eşit satıldı.
Baba hoca, sohbetlere katıldı.
Küçük çişine, fazla gidiyormuş.
Mehmet hoca, uyku iğnesi vurmuş.
Torun Abbas gelince, hemen sormuş
Yaşamaz, öldü cevabını vermiş.
Göksunlu Mehmet Göllüce, bağırmış.
Kocayı, öldürdün diye çağırmış.
O da iyileşip, Göksun’a varmış.
Baba hoca n’oldu, Mehmet hoca.
Demişler ki, dört saatte ayılır.
Vakti geçti, gayrı öldü sayılır.
Ağzına da, ıslak mendil koyulur.
Baba hoca’yı, götür Mehmet hoca.
Ölü gelenlerin, hepsi dirildi.
Öleceği, kararı da verildi.
Evlatlarının hepside, tez geldi.
Baba hoca ölüyor, Mehmet hoca.
En büyük oğlu Şâkir, kızı Esme.
Kızın Rahmanın, geldiği yer kesme.
Elif’in hali çok perişan, küsme.
Gül Fadıma da geldi, baba hoca.
Artık, baba hoca komadaydı.
Bu dünyadan, silinecekti kaydı.
Doktor hesaba, bir gün daha saydı.
Torun Abbas dedi, çıkarın haydı.
O gece, hastanede son nöbetti.
Rahma da, gülerekten eve gitti.
Kızı Elif, uykusuz sabah etti.
Baba hoca gidiyor, Mehmet hoca.
On bir temmuz, gün Salı, yağdı dolu.
Baba hoca’nın, serumludur kolu.
Andırın-Alanlı’ya döndü yolu.
Can gitti, soluk geldi, baba hoca.
O gece iki de, soluğu çıktı.
Etrafa, acılı bir feryat aktı.
Onun gittiği yer, elbette hak’tı.
Cenazesi, sabah erkenden kalktı.
Görün işte, herkesin sonu budur.
Bir kefenle, bir kazan ılık sudur.
Nasibini aldınsa, daha nedir.
Baba hoca da gitti, Mehmet hoca.
Paksoy’um, hemen, Alanlı’ya gitti.
Dede mezarına, fatiha etti.
Kabire giren, kefenle, bir etti.
Ruhun, cennet’e gitti, baba hoca.
Kayıt Tarihi : 16.10.2012 09:43:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abbas Paksoy](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/10/16/baba-hoca.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!