Anamı ve bizleri, canından ayırmazdı
Yetimler sevindirir, tadından doyulmazdı
Lokmasını paylaşır, tok mu, aç mı? sormazdı
..............................Doymaktansa doyurmak onun parolasıydı
..............................Bir benim babam değil, herkesin babasıydı
Altı kız kardeşimden, bir kere ayırmadı
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Doğrulardan yanaydı, sevmezdi hiç yalanı
Canından çok severdi, albayrağı, vatanı
Etle tırnak gibiydi, vatanın her insanı
..............................Bu güç ile dünyaya hükmetmek rüyasıydı
..............................Bir benim babam değil, herkesin babasıydı
Bütün insanlar gibi, ölümlü kullardandı
Doksan sekiz yılında, vadesi tamamlandı.
Omuzlara alındı, Ahret’e uğurlandı
.............................Mahşeri kalabalık, canları, dostlarıydı
.............................Bir benim babam değil, herkesin babasıydı
ahhhh ahhhh su ramazan ayında böyle şiirler okumak daha bir dokunuyor yüreğime...baba baba baba...bu şiirler nedense beni çok etkiliyor...tarız yazılışı ve bişimi itibariyle verilen duygularlada bu şiir kendini belli ediyor değerli büyüğüm ben şiirim diyor...baba olmak yüce bir duygu...rahmetle anıyorum değerli büyüğümü...
duyarlı dönlünüze de selam olsun...
Sevgili Kardeşim Sayın: Recai Mert
Tam Puanlık Çok güzel bir şiir olmuş.
Beğenerek ve saygı duyarak Şiirinizi okudum.
Tebrik ediyor başarınızın daim olması dileklerimle birlikte sayfanıza geldim.
Hürmet ve sevgilerimi getirdim sayfanıza ... Lüften kabul buyurunuz.
Kaleminiz her daim kudretli, İlhamınız eksilmesin diyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. - TEKİRDAĞ.
Allah rahmet eylesin...mükemmel bir
baba şiiri kutluyorum......selamlarımla
'Doymaktansa doyurmak onun parolasıydı ' Dikkat ediyorum. Çocuklar ağlarken hep anne diyor. Oysa babaların yeri çok ama çok daha önemli aslında. Dışarda farklı birşey yediğinde aynısını evine getiren babaların sayısı o kadar çok ki. Anne ve baba olmanın sorumluluğunu yerine getiren her insanı kutluyorum. Tebrikler şiirinize. Sevgilerimle.
toprağı bol olsun..elleri öpülesi annelerimiz ve babalarımız...tebrik ve sevgiler..
çok güzel bir vefa örneği,
Allah rahmet eylesin.
ulan goca dünya
bir ben sığmadım sana
bir ben dar geldim gucağına
isdenmeyen yerde hiç durmam
işde şimdi gidiyorum
sana hoşcakal da demiyorum...
...nacizane şiirimden...
diğer şiirlerinizde görüşmek dileğiyle,
selamlar,saygılar.
Recai bey , elleriniz dert görmesin ; en kıymetlilerimiz , babalarımız annelerimizin hakları hiç ödenebilir mi...
şiirinize içten sevgilerimle...
Çok güzel anlatılmış bir baba gördüm dizelerinizde kaleminize,yüreğinize sağlık. Allah rahmet etsin yattığı yerde utandırmasın inşallah
Allah rahmet etsin,,Ne mutlu ki ardinda sizin gibi evlatlar birakmis,,Yüreginize saglik, sevgiler, selamlar
Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta