Saçların ellerimde
Sevemeyeceğim biliyorum
Onları ömrümce...
Esmeye başladı bile
Ayrılık rüzgarları
Artık çalma kapımı açacak güç kalmadı
Koşup durdum peşinden gidecek güç kalmadı
Başta saçlar ağardı,gönülde aşk karardı
Uzansa da dudağın öpecek güç kalmadı…
Ne zaman sana gelsem karşıma tel örüldü
Bir yaşantıdayım belli belirsiz
Sürükleniyorum rüzgarların önünde
Ey siz uçuşan yapraklar kimlerdesiniz
Nereden geliyor akrabalığımız...
ADANA
Çukurova’nın kalbi güneyin sıcak şehri
Üç dört saatte olsa gezdik doymadık sana
Sabancı Camisine,Seyhan’ın köprüsüne
İstanbul’dan geldik biz,selam getirdik sana...
Sensiz bir iklimdeyim gündüzleri buz gibi
Sensiz bir bahardayım ağaçları güz gibi
Mevsimlerin zamanı,mevsimlere karışmış
Sensiz kaldığım günün geceleri yüz gibi...
Aşmak için ufukları,enginleri
Yelkenimi açıp
Esmesini beklediğim
O rüzgar senmisin...
Kederi atıp
Bir elimde ateş bekleyen barut
Bir elimde rüzgar bekleyen bulut
İçimde dinmeyen bir hasretsin sen
Ya gel avunayım,ya beni unut...
Güneş aydınlığını yaydığı sabahlarda
Işığı tutamadım tanda kaldı yarınlar
Kışların tükendiği ıpılık baharlarda
Çiçeği göremedim dalda kaldı yarınlar...
Çile nasıl çekildi dervişin dergahında
Yağan yağmurlar gerçek
Gözyaşların yalancı
Şu doğan güneş gerçek
Işıkların yalancı...
Açan çiçekler gerçek
Güllük gülistanlıktı sevda bahçelerinin
Dikenine razıyken bir gül bile yok şimdi
Aşka kavuşmak için aşılan tepelerin
Tozlarına razıyken bir yol bile yok şimdi...
Beklemenin sıcağı içini kavururdu
merhaba,sizi** Gönül pınarından süzülenler ** şiir grubumuza davet ediyorum.